MERHABA EFENDİM, Sevgi ve hürmetle ellerinizden öperim. Geçen gün bir kitap geçti elime. Yıllardır bize yanlış aktarılan bazı bilgilerin iç yüzü ne güzel aydınlatılıyor. Bunlardan biri, "matbaa niçin gecikti" başlıklı yazı... Ragıp Güzel"in kaleminden aktarıyorum.
"Matbaa Niçin Gecikti"
Matbaacılığın bizde 1727 yılı temmuz ayına kadar yaklaşık ikibuçuk yüzyıl gecikmiş olması, gerek İstanbul'da gerek taşrada hattatlıkla geçinenlerin çok büyük bir sayıya ulaşmasındandır. Etat Militaire de'l Empire Ottoman adındaki büyük eserin yazarı olan Kont De Marsigli, kendisinin İstanbul'da bulunduğu zaman şehirde doksan bin hattatın olduğundan yani doksan bin ailenin el yazısı ile geçindiğinden, bu yüzden matbaacılığı kabulde tereddüt edildiğinden söz etmektedir. Matbaacılığın birdenbire kabulü işte bu büyük ve aydın zümreyi aç bırakmak demekti. Hatta bunlar divitle kalemin sembolik bir cenaze alayında devlete karşı bir protesto gösterisi bile yapmışlardır. ( Tarihi Hakikatler : 1/577) Bu gerçekleri bilmeyenler matbaanın gecikmesini din adamlarına havale ederler. Sanki matbaa gelecekmiş de din adamları günahtır diye istememişler. Oysa, din alimleri eserlerinin yayılmasını çoğalmasını daha çok isterler. Çünkü bu neşri din demektir.Devamlı sevap getiren sadakadır.
Hürmetlerimle.