STRESİN İLACI ZİKİR
Çağımızın en büyük hastalığı stres. Bu hastalıktan az veya çok muzdarip olmayan insan hemen hemen yok gibi. Toplumsal, ekonomik, siyasi yönden yaşanan hızlı değişimler, diğer insanlarla ilişkilerimiz, dünyevi kaygılarımız, iç alemimizdeki çatışmalar; stres, endişe, asabiyet gibi psikolojik sorunlara ve buna bağlı olarak da bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor.
Şimdiye kadar stres tedavisi için değişik yöntemler öneren batılı uzmanlardan bazıları artık farklı bir yönteme başvuruyor. Hollandalı psikolog Vander Hoven, hastaları üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu Allah lafzını tekrar etmenin ruh ve beden sağlığına olumlu katkılar yaptığını bulmuş. Düzenli olarak zikir ve Kur’an ile meşgul olmanın psikolojik rahatsızlıkları tedavi edebildiğini belirten Vander Hoven, üç yıl süren araştırmaları sonucunda Allah ism-i şerifini tekrarlamanın kişiler üzerindeki müspet etkisini bilimsel olarak ispatladığını belirtiyor. Allah lafzının harflerine dikkat çeken Hollandalı bilim adamı açıklamalarında, ismi şerifin ilk harfi ile çıkan “A” sesinin solunum sisteminden geldiğine ve nefes alışı kontrol ettiğine işaret ediyor. İkinci harf olan “lam” harfi,dil ve üst damakta kısa bir duraklamaya yol açıyor ve bu duraklamanın aynı şekilde tekrarlanması genel bir rahatlama ve gevşemeye sebep oluyor. Son harf olan “he”nin söylenişi ise, akciğerler ve kalp arasında bağlantı kuruyor, kalp atışlarını kontrol ediyor.
Japon bilim adamı Masaru Emoto “Su Kristalleri” adlı kitabında “Su cansız bir madde değildir; canlıdır ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir.” diyor. Beynimizin yüzde sekseninin su olduğu düşünürsek,düzenli zikir yapmanın bizi zihinsel ve ruhsal olarak ne kadar olumlu etkileyeceği ortadadır.
Sağlıklı yaşam uzmanı Doktor Ender Saraç da zikrin sağlığımıza olumlu katkılarını keşfeden bilim adamlarından. Saraç, “Ruhsal Gelişimimiz ve Kader” adlı kitabında, Allah’ın 99 ismi Esmaü’l-Hüsna’yı zikretmenin bir enerji tekniği olduğuna ve insana huzur verdiğine işaret ediyor. Esma-ül Hüsna’nın insanın ruhsal gelişimine destek olduğunu açıklayan yazar, ayrıca ilginç bir tezde bulunuyor:Ayetü’l-Kürsi, Felak ve Nas sureleri okunduğunda insanın aurasının kalınlaştığı,yani korunduğu çok kısa süre içinde ince aletlerle tespit edilebilecek.İnsanlığa yararlı olacak enerji bizim inanç sistemimizde var. Toplumda daha olumlu enerjiler veren insanların oranı arttıkça, batıya meditasyon ve reikilerden çok daha güzel şeyler sunacağız.
Peygamber Efendimiz ve Hz. Ebu Bekir Medine’ye hicret ederken, izlerini süren Mekkeli düşmanlarından korunmak için Sevr Mağarası’na gizlendiklerinde izlerini takip edenler mağaranın önüne geldiğinde Efendimiz sakindir,fakat onların konuşmalarını duyan Hz. Ebu Bekir’in endişesi hayli artar.Efendimiz ise huzur telkin eden haliyle onu en güzel şekilde teselli eder: “Tasalanma, Allah bizimle beraberdir” der ve zikretmesini söyler: “Dilini damağına yapıştır ve içinden zikret: Allah, Allah, Allah…” Peygamberimizin söylediği şekilde Allah’ı anan Hz. Ebu Bekir’in kalbi dinginliğe kavuşur.Gönlünde artık ne korku, ne de zerre kadar tasa kalır.Üzerlerine ilahi bir huzur iner. “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur”(Ra’d, 28).
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci