Saygıdeğer Büyüğüm, Değerli Gönül Dostları
Hayırlı günler diliyor, Değerli Büyüğümüzün notlarından yeni bir bölümü daha sizlerle paylaşıyoruz.
Fatmagül
PETEKTEN SIZAN DAMLALAR (30)
Sabri Tandoğan
Ne garip şey dokunmak… bir fırça vuruşu…
Önemli olan her şeyin anlaşılır olması değil, görülenin, algılananın, sezilenin, düşlenenin, hiçbir zaman yüzde yüz bir yapıtta gerçekleşmiyeceğidir. Bu nedenle haklıdır Becket; “her sanat bir başarısızlıkta sona erer."
Kendinde duyduğu kuşkuyu dengeleyecek, ona güven verecek bir ilgi. Yalnızca bu…
İnsanlar arası iletişimin yalnızca sözcüklerle sınırlı olmadığını, daha o günlerde bilen biridir Van Gogh. Resimleriyle konuşur.
Kişilerin karakterlerini yargılarken, insanlığın gerektirdiği ilk şeylerden biri de, çağdaş toplumun özelliklerini göz önünde bulundurmaktır.
Dünyaya yeniden baktığında, doğayı, insanları, hayvanları, bitkileri, çiçekleri artık yeni bir gözle görüyordu.
Gecenin de bir güneşi vardır.
Günaydın, bana izin verilenleri görmeye çalışıyorum…
Doğulu ressam, resmiyle görüşüyordu. Görüşmek, karşılıklı alıp vermek. Zen…
Resim, kendi kendini gerçekleştirmenin bir yolu değil midir?
Bir güzellik, bir renk, bir ışıktır çiçekler, iç ışık varsa.
Gecenin de rengi vardır, geceleri derinliğine yaşayanlar için.
Selam sana bu dünyanın içinde binlerce dünya olduğunu sezen ve bize bunu duyuran ve her fırça vuruşunu yaşamının bir anıyla ödeyen ressam…
Sabri Tandoğan