Sevgili BABACIĞIM ve Değerli Gönül Dostları; Selam,saygı ve sevgilerimle...

Dünden Bu güne...

Her yer pırıl pırıl güneşin muhteşem sevgi ve hakikatleri ile ısınmış, bahar çoşkusu ve türküsü söylüyordu etraf... Ne güzel mutlu günlere doğru... Akşam saatlerini, hafif sağnak halinde yağan yağmur damlaları süslüyordu. Gece etrafı seyir ederken hafif aralanmış pencereden...Yağmur ve toprağın o muhteşem buluşması ile etrafı saran toprak kokusununda insan ruhunun ne de aç olduğunu düşündüren tabi ve hakikat kokuları arasında...Bu hiçbir firmanın üretmeye güç yetiremediği "Hakikat Kokusu" idi. Yumuşak, zarif ve içi ısıtan... Gece ışıklarla şehir süslü, her biri farklı bir tecelli... Geceden sabaha doğru Ezan-ı Muhammediye'nin sesleri; "Uyan ey gözlerim gafletten uyan,uyan ey uykusu çok gözlerim uyan"sözleri insanı kendine getiriyordu. Ya Rabbim bizler gaflet ve dalalet içinde bırakma... Gökyüzü bu sabah biraz kapalı gibi görünsede, gri bulut kümelerini dağıtan beyazlıklarla açılacağını vurguluyor gökkubbe... Evet, yağan yağmurla arındı etraf...Güneş, yağmur ve bereket dolu bir gün. Sabah evden çıktığımda annesinin omuzlarında bir kız çocuğu.Elinde kır çiçekleri,gözlerinde umutlu ve mutlu pırıltılarla merhaba diyordu güne... Dünden bu güne "Umut, umut, umut" olsun her yer...

Hürmetlerimle.

Kızınız;Gülden BULUT.