Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Çiğdem Seçkin Gürel Hanım'dan aldığımız sunum.
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 3/22/2013 4:34:16 PM


 


Aziz Babacığım, Çok Kıymetli Gönül Dostları,


Sayın Büyüğümüzün yıllar önceki TV sohbetlerinden notları paylaşmaya devam etmenin güzelliği ile hepinize hayır ve esenlik dolu günler, hayırlı çalışmalar diliyoruz.


Saygı ve sevgilerle hoşçakalın.


 


Çiğdem Seçkin Gürel


 


SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR - 55


 


KONU: CİNSELLİK                                                                                                 


24 Eylül 2000 Pazar


Sabri Tandoğan


Bir izleyicim yoğun cinsel baskı altında olduğunu, bu durumun onu yıprattığını, üzdüğünü, bir çare aradığını yazıyor.


Efendim, iki insanın beraberliğinde Allah’ın müsaadesi ile bir yumurta, bir spermle birleşiyor, hamilelik oluyor ve bir çocuk dünyaya geliyor. Dikkat edin her bebek kıpır kıpırdır, sürekli hareket halindedir. Dünyaya bazı psikologlar gelmiş, insan için gizli olan şeyleri açıkladıklarını sanmışlar. Bunlardan birisi de Freud’dur. O bir çocuğun annesini emmesini bile cinsellikle yorumluyor. Bu bence maneviyatın çöküşüdür. İnsanın bütün varoluşunu cinselliğe bağlamak çok yanlıştır, sakat bir düşüncedir. Bu bir yemeği sadece bir çeşit sebzeyle yapmaya benzer. Peki o insanda küçük yaştan itibaren verilmiş olan kıpır kıpır enerji nedir? İşte bu, Allah’ın insana kendi kendini aşması için verdiği bir enerjidir, daha iyiye, daha güzeli gitmesi için. Hayatta neslin devamı için, bazı güzellikleri yaşamak için de cinsellik vardır ama bu her şey demek değildir. Bizler düşüncelerimizi daha iyiye, daha güzele gitme noktasında yoğunlaştırmayınca bu cinsellik düşüncesi başlıyor. İnsan ruhu çok hassastır. Çok dikkatli olalım. Nasıl bozuk yemek midemizi bozarsa, kalbimizi ve kafamızı koruyabilmek için de bozuk düşüncelerden, bozuk görüntülerden, bozuk yayınlardan gözümüzü, kalbimizi, kafamızı korumamız gerekir. Yoksa bu izlenenler insanın şuuraltına iner ve kendine bir yer bulur ve bir gün ortaya çıkarak insanı rahatsız eder, onu zor durumlara sokar.


Resullullah (SAV) Efendimiz “Allah’ım, Beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma” Buyuruyor.


Öyle kitaplar var ki bugün, bütün amaçları insanlardaki cinselliği sömürmek, Allah’ın (cc)  neslin idamesi için verdiği o enerjiyi menfaatleri uğrunda kullanmak ve bu yolla para kazanmak. Ama acaba bu yolla kazanılan para güle güle yenilebilir mi? İmkânsız tabii…


Peki, ne yapmamız gerekir? Bizler her an kalbimizin ve kafamızın bekçiliğini yapmalıyız. Bazen sokakta öyle kıyafetler giymiş kimseler oluyor ki o görüntüyü gözleriyle takip etmek bilmiyorum ne dereceye kadar doğru. Dinimizde sadece ilk bakışa izin vardır. Bu durumda yolunu hemen değiştirmek gerekir. Bizdeki enerji ancak tekamül etmek, daha güzele gidebilmek içindir. Biz enerjimizi bu yolda kullanmalıyız.


Arkadaş da bu konuda çok önemlidir. Birlikte yürüdüğünüz, konuştuğunuz, yemek yediğiniz insanların da sizi hep iyiliklere taşıması gerekir. Bazen kötü bir arkadaş insanın güzelliklerini berbat edebilir. İnsan ruhu çok incedir. Oysa bir Ayet, bir Hadis bütün hayatımızı değiştirebilir. Bir insan beş Ayeti, beş Hadisi alsa, bütün nüanslarıyla hayatında yaşasa, uygulasa, bu onu velayete kadar götürür. Mesela “Ya hayır söyle ya da sus” Hadis-i Şerifi güzelce yaşansa hayatımıza nice güzellikler gelir, çirkinlikler gider. Bu sözü tam olarak yaşayabilen bir kimse velayet makamına kadar yükselir.


SABRİ TANDOĞAN

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]