Sayın Özden Çiçek,

9.1.2007 tarihli mailinizi aldım. Efendim, önce gösterdiğiniz incelik, zarafet verdiğiniz edep örneği için çok teşekkür ederim. Siz, konferansımı DUBAİ’DEN DİNLERKEN bazı çok yakın! dostlar onbeş dakikalık mesafeden gelip dinlemediler. Ne diyelim hayat böyle. Efendim, konferansta ele alınıp işlenen konu çok önemliydi. Türkiye’de istisnalar dışında evlilikler neden istenilen güzellikte olmuyor? Neden her yıl biraz daha boşananların sayısı artıyor? Neden boşanmaya cesaret edemeyen, boşanma yürekliliğini gösteremeyen insanlar sabah, akşam kedi, köpek gibi kavga ediyorlar? İşte bu konferansta ben bunun sebeplerini gösterdim ve çarelerini anlattım. Ne yazık ki son derece az bir kitlenin haberi oldu. Adı, şanı büyük, reklamı kocaman televizyon ekranları sapıkları toplayıp zavallı kız çocuklarını muz gibi soyarak kasalarını doldurmaları varken benim gibi bir garibin sesine kulak verirler mi hiç? Başta TRT olmak üzere ekranlar parsellenmiş. Muayyen kliklerin, muayyen görüşlerin kölesi olmadıkça onların önünden bile geçemezsiniz. Onların Türk insanının yücelmesiyle, ilerlemesiyle ne alakaları var? Acaba yetmişiki milyon insan içinde Türkçeyi Sabri Tandoğan kadar güzel konuşan ikinci bir insan var mı, yok mu? Bunu araştırmazlar bile. Onlar sokaktan topladıkları sidikli, sümüklü kızları soyup, soğana çevirip ağzı açık ayran budalalarına göstersinler, o yeter. Efendim, şartlar ne olursa olsun hiçbir çıkar, hiçbir menfaat, hiçbir küçük hesap düşünmeden biz vazifemizi yapacağız. Bütün kazancımız bir tek kişi dahi olsa yolumuzdan dönmeyeceğiz. Yüce Resulümüz “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” buyuruyor. Allah memleketine hizmet için çırpınan, karşılığında hiçbir menfaat düşünmeyen insanların yardımcısı olsun.

Gösterdiğiniz yakınlık ve ilgi için ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir saatlik konferansı dinlemek için Belçika’dan çıkıp gelen o mübarek hanımefendiden de Dubai’den konferansı izleyip duygularını, düşüncelerini belirten sizden de Allah razı olsun. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :