Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Mutlu olmayı öğrenmenin ilk adımı, onu basit şeylerde aramaktır
Gönderen : Gülden Bulut
Tarih : 4/10/2013 2:53:19 PM


 


Sevgili BABACIĞIM ve Değerli Gönül Dostları, Sayı ve sevgilerimle, mutlu bir gün geçirmeniz dileğiyle...


Masallar ve Mutlu Sonlar


Elbette hepimiz mutlu kahramanlar olmak isteriz bu masalda, bir de baş roldeki oyuncu… Ama hiç düşünmeyiz, bu dünyanın her kötülüğü görecek, her şeye üzülecek ve her söze cevap yetiştirecek kadar kadar uzun olmadığını. Bir varmış bir yokmuş” diye anlatılan masalların en gerçekçisine başlamaktır aslında hayat. Çocukken her duyduğumuzda sevindiğimiz ve sonrasını merakla beklediğimiz bu kalıp cümlenin farklı anlamlarına da şahit olduk büyüdükçe. Masallar çocukluğumuzdan beri bizi gerçeklere hazırlıyordu belki de. İyilerin her zaman kazandığını, kötülerin hep kaybettiğini önce masallardan öğrendik. Bir de, bir gün var olanın bir gün yok olacağını… Şu dünyada hepimizin bir masalı var. Fakat bu masalların ne anlatanı olur ne de yazanı… Sadece yaşayanı vardır ki o da biziz! Kiminin masalında mutluluk kelebekleri uçar, kiminin sayfalarında gözyaşları okunur. Masal bizimse ve kahraman da bizlersek mutluluk resmi çizmek de, hüzün şarkıları yazmak da belli ölçüde bizim elimizde Allah’ın izniyle. Mutluluk ötelerde değil! Mutluluk, kişinin kendisini huzurlu ve değerli hissetmesi diye tarif edebileceğimiz hayatî bir ihtiyaç. İnsanoğlunun nazarında pek kıymetli. Fakat bu hayatî ihtiyaç öyle mütevazi ki, çoğu zaman kendini küçücük şeylerin ardına gizler. Mutluluğu iyi tanıyamamış insan onu görse bile fark edemez. Dolayısıyla hemen yanıbaşındakini aramaya devam eder ve yahut avcunun içindekini… Küçük de olsa bize huzur veren şeyler mutluluğun birer parçasıdır. O parçalar bir araya geldiğinde tahayyül ettiğimiz o büyük mutluluk kavramına ulaşırız. Küçük şeylerden zevk almayı bilmeyenin sorunu kendisiyledir. İhtişamın, debdebenin içinde yaşayıp da bir türlü yüzü gülmeyen, her daim sıkıntılı insanlar vardır. Diğer tarafta ise tek gözlü evinde bir tas çorbanın kıymetini bilen, karnını doyurmuş olmanın hazzıyla gülücükler saçanları görürüz. Bu noktada saadetin anahtarı ‘kanaat’ olarak karşımıza çıkar. Aslında biraz da eskilerin dediği gibi, zenginlik ihtiyaçların azlığında gizlidir, fakirlik ise ihtiyaç duyulan şeylerin çokluğunda… Mutlu olmayı öğrenmenin ilk adımı onu basit ve kolay ulaşılacak şeylerde aramak. İkincisi ise onu tek başına yaşanmayacak kadar değerli, paylaştıkça çoğalan asil bir duygu olarak görmektir. Elbette bu noktada vurgulamak istediğimiz şahsî hayatımız değil, aile hayatımızdır. Aynı çatı altında mutlu olan çiftler, mutlu bireyler yetiştirir. Bunun için maddiyatın çok yüksek olması gerekmez. Zira eskiler: “Sedirde, minderde otururduk; yemeğimiz tek çeşitti, bez bebeklerle, telden arabalarla oynardık ama mutluyduk. Hâlâ o günleri arıyoruz.” derler. İşte, bunu yakalamanın yolu da mutluluk eşiğini alçak tutmaktan geçiyor. Eşiyle, ailesiyle birlikte yediği güzel bir yemeği, birlikte içtiği çayı, samimi bir tebessümü, sıcacık bir bakışı birer neşe vesilesi kabul edenler, Allah’ın izniyle her daim mutlu olurlar. Saydıklarımız tek başına yaşanmayan anlardır ve de masrafsızdır. Fakat ne yazık ki modern hayat maddi ve manevi dengelerimizi alt üst ettiği için büyük çoğunluk mutsuz. Çünkü bahsettiğimiz gibi yanlış yerlerde arıyoruz onu. Sorunsuz bir dünya olmadığı gibi sorunsuz bir insan, dolayısıyla sorunsuz bir aile hayatı yoktur. Evlilik hayatımızı ve mutluluk çizelgemizi bir grafiğe döksek, elbette hiçbirimizin grafiği sürekli yukarı doğru gitmez. Mutlaka inişler çıkışlar vardır. Zira iki farklı insanın tek bir insan gibi düşünmesi, hareket etmesi, konuşması kolay değildir. Evlilik uzun bir yoldur, bazen taşlar olur bu yolda, bazen fırtınalı denizlerden geçer. Belki yürürken ayaklarımız acır, belki yüreğimiz kanar. Ama unutmamalıdır ki yollar yürüdükçe, dağlar tırmandıkça aşılır. Bu yolculukta bazılarımız türlü musibetlerle imtihan olurken, bazılarımız sağlığıyla, servetiyle imtihan olur. Tüm bunlara sabredip sevgide ve vefada sebatkar olanlar ise mutluluk ülkesinde alırlar soluğu...


Hürmetlerimle.


Kızınız; Gülden BULUT.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]