Sayın “Nisan”,
22.4.2013 tarihli mailinizi aldım.
Yavrum, Gülten Akın bir şiirinde “Gönülce söyle bana, dilinden bilmem” diyor. Yani hesabın Arapça’mı, yoksa başka bir dilde mi olacağı ne kadar anlamsız bir soru. Orada herkes birbirini anlayacak. Orada bir tek gönül dili konuşulacak. İngiltere’ye gitmiştim. Bir hanım para bozdurmak istiyormuş, “İngilizce bilmiyorum, bana yardımcı olur musunuz?” dedi. Ben de parayı aldım, kendi dilimce kasadaki hanıma “Bu parayı bozar mısınız?” dedim, o da beni anladı ve parayı bozdu. Böyle suallere kafanızı yoracağımıza acaba sabah kalktığımızda bugün Allah’a daha yakın nasıl olabilirim, anımı nasıl daha iyi yaşayabilirim diye düşünsek, her an bir hayır yapmaya çalışsak, hiçbir şey yapamıyorsak ellerimizi açıp bütün hastalara, darda kalanlara dua etsek, ölmüşlerimize Fatiha’lar, İhlas’lar yollasak daha iyi olmaz mı, kendimizi daha huzurlu ve mutlu hissetmez miyiz? Mutluluğu, huzuru uzaklarda aramaya gerek yok. İçinde bulunduğumuz anı cennete çevirebiliyor muyuz, önemli olan bu.
Yavrum, şimdilik Gönül Sohbetleri kitaplarıyla yetin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Her şeyin bir zamanı var Yazan "Nisan"
Cvp: Her şeyin bir zamanı var Yazan Sabri Tandoğan