Efendim,
Yine pekçoğumuzun bildiğine inandığım bir küçük hikayeciği yine yeniden bize bakan yönünü görebilmek için bir daha paylaşıyorum..
Sevgi saygı ve muhabbetle...
Vakit namazlarını sürekli cemaatle, camide eda eden, Allah’a yürekten bağlı, çok duru gönüllü bir adam varmış.. Ama evi, nehrin öbür tarafında olduğu için her vakit namazında, salla nehri geçmek epey vaktini alıyormuş.. Bir gün, gittiği camiide bir vaaz dinlemiş.. Hoca diyormuş ki;
“Allah’a öyle inanıp öyle dayanacaksın, öyle güveneceksin ki her işin kolaylıkla hallolsun.. Bismillah de gir suya! Yürü git’..” diye de bir örnek vermiş..
Adamcağız bunu duyunca bir sevinmiş bir sevinmiş ki..
-Oh! Demiş, kurtuldum artık saldan, vakit kayıplarından.. Bismillah der geçerim karşıya.. Sevincinden içi içine siğmiyormuş.. Aynı zamanda da içinden Hocaya kızmaktaymış, neden şimdiye kadar söylemedi bunu diye..
Dediği gibi de yapmış.. Çıkmış camiiden, gelmiş nehrin kıyısına; Bismillah demiş.... YÜRÜMÜŞ GEÇMİŞ.. –Allahü ekber!!-
Artık karısı da kendisi de çok mutluymuş bu yüzden..
Bir gün Hanımı demiş ki;
“Yarın o Hocayı al gel, yemeğe! Bak o kadar iyiliği dokundu bize..” Olur, demiş adam..Ertesi gün camiiden çıkınca, Hocayla anlaşmışlar; eve gidecekler..
Hoca; “Bir şal bulalım!” deyince adam şaşırmış ve;
“Ne salı Hocam?..Sen demedin mi Bismillah de yürü git! Ben o günden beri öyle yapıyorum.. Hadi geçelim..”
Hoca hayretlerde.. Dehşetlerde..
Neden sonra titrek yüreğiyle, melûl mahzun bakmış adama ve; Ah!.. demiş..
Keşke benim imanım da,
SENİNKİ GİBİ ACABA SİZ OLSAYDI, YÜRÜR GİDERDİM..
Hikaye bu kadar..
İlham;
Muhasebe vakti gelmiştir;
İmanlarımız, ACABA SİZ olsaydı, biz ne halde olurduk acep?..
Veya;
ACABASIZ OLSAYDI İMANLARIMIZ, BU HALDE OLUR MUYDUK?...