Sayın Senem Hanım,
20.5.2013 tarihli mailinizi aldım.
Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde “Haksızlık karşısında susan dil şeytandır.” Buyuruyor. Gayet tabi uğranılan haksızlık karşısında yerine göre tepki göstermek gerekiyor. Ama bir de o uğranılan haksızlığın yorumu meselesi var. Eğer bir taraf bizim dikkatsizliğimiz, sakarlığımız, boşvermişliğimiz karşısında bir zarara uğradıysa o kimse de ağzını açıp gözünü yumduysa acaba buna haksızlık diyebilir miyiz? Bazı kimselerin eşyaya karşı tutumu çok farklıdır. Onlar eşyaya eşya gözüyle bakmazlar. Eşya onların yerine göre dostudur, arkadaşıdır, sevgilisidir, sırdaşıdır, haldeşidir, yoldaşıdır. Sırf bizim dikkatsizliğimizden o eşya devrilip kırıldıysa, parçalandıysa o kimse bize teşekkür mü edecek? Meseleye bir de onun gözüyle, onun iç dünyasındaki ıstırabı içine akıttığı gözyaşıyla bakmak gerekmez mi? Olaylar karşısında tarafsız kalabilmek, objektif davranabilmek bir kültürdür, olgunluktur, bir görgüdür. Aman duygusal davranarak tarafsızlığımızı kaybetmeyelim.
Şikayet etmek ise ispiyonculuğa girer.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İyice emin olmadan haksızlığa uğradım dememeli Yazan Senem
Cvp: İyice emin olmadan haksızlığa uğradım dememeli Yazan Sabri Tandoğan