Sevgili BABACIĞIM ve Değerli Gönül Dostları; Birlik ve beraberlik duygusuyla hayırlarla dolu bir hafta geçirmenizi diliyorum. Sevgi ve saygılarımla...
Hizmet Şuuruna Dair
İnsanların ihtiyaçlarını gidermek, sıkıntılarını paylaşmak, yaralarına merhem olmak dinimizce teşvik edilmiş ve övülmüştür. Erenlerden Taptuk Emre Hazretleri talebesi Yunus Emre’yi dergâha dağdan odun getirmekle görevlendirir. Verilen emri hiç itirazsız kabul eden Yunus, günlerce belki aylarca dağla dergâh arasında mekik dokur. Her defasında da kalem gibi düzgün odunlar getirmektedir. Tabi bu durum dervişlerin dikkatinden kaçmaz. Hikmetini sorarlar. Yunus’un cevabı hizmet ehli herkes için sarsıcıdır: "Bu kapıya odunun bile eğrisi giremez!" İşini, hizmetini idealize etmenin, en iyisini yapmakla kendini mükellef görmenin Yunusça ifadesi. Nobranlığın, duyarsızlığın, kalitesizliğin ve estetik yoksunluğunun kol gezdiği ortamlar için bu söz çok şey söylemez belki. Ama mümin duyarlılığını, sufi inceliğini bilenler için çok tanıdık olsa gerek.
Hürmetlerimle.
Kızınız; Gülden BULUT.