Merhaba Sabri amca, Alper, annemler ve kayınvalidemlerle annemlerin yazlığına geldik dün akşam, önce iki gün kayınvalidemlerin İznikteki evlerinde kaldık, orayı da çok seviyorum, İznikteki bir köy içinde sakin, sessizbir ev. sonra da hep birlikte annemlerin Altınoluktaki evlerine geldik, burayı da çok seviyorum, bizim hep buraya geldiğimizde sahilde oturduğumuz bir yer var, denizin kenarında, şimdi oraya geldim oturuyorum, bu oturduğumuz yer kimseler yokken sakin, kafa dinlemek için ideal bir yer. Ama kalabalık olunca ve site kalabalık olmaya başlayınca gürültüden güzellikleri görmek ve duymak zorlaşıyor, ama bu saatlerde kimse olmuyor, ancak öğleden sonra üçten sonra kalabalık oluyor, o saate kadar çok güzel, sonra bir de güneş batma zamanları boş oluyor, günün en güzel saatleri! Alper'in bankaya para yatırması gerekiyordu, annemlerle onlar merkeze gittiler, ben gitmek istemedim, onlar da bir saate gelecekler inşallah, ben de burda oturdum denizin sesini ve rüzgarın sesini dinliyorum, ve Alperi bekliyorum, o kadar hoş geliyorki denizin hafif dalga sesi kulağa ve rüzgarla hışırdayan çam ağaçlarının hışırtı sesi, insanı nasıl dinlendiriyor, huzur veriyor, Ben size bir soru sormak istiyorum yine, bazı insanlar çok çabuk samimiyet kurmaya çalışıyorlar sizinle, hemen samimi olmaya kalkıyorlar ancak ben öyle şeylerden pek hoşlanmıyorum, kimseyle aşırı bir samimiyeti sevmiyorum, hep insanlarla belli bir mesafem olmuştur , benim insanlarla samimi olabilmem için karşımdakini iyice tanımam ve epeyce bir zaman geçmesi gerekiyor, o zaman geçtikten sonra bile aşırı samimi olamıyorum, yine de her zaman bir mesafem oluyor ancak size aşırı samimi yaklaşan bir insana ve çok da iyi tanımıyorsanız o insana ne şekilde yaklaşmanız ve nasıl davranmanız gerekiyor? Belli bir ciddiyette yaklaşsanız o yine aşırı samimi yaklaşmaya çalışıyor. O zaman ne yapmak, nasıl davranmak gerekiyor? Vereceğiniz cevap için şimdiden teşekkür ediyor, sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum

İlknur

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :