Sayın “Yaşayan ölü”,
18.1.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, lütfedip gönderdiğiniz mail bizi çok mutlu etti. Fikir yönünden, his yönünden ne kadar dolu olduğunuz anlaşılıyor. Keşke bu güzel mailleriniz hep devam etse. Tesbitlerinizle, duygu ve düşüncelerinizle sitemize renk, ışık ve güzellik verseniz. Bundan sonra gözlerimiz yollarda sizi bekleyeceğiz.
Efendim, öncelikle şunu belirtmek isterim, ben tevhit inancına aşkla, heyecanla, bütün varlığımla bağlı bir insanım. Sitede verdiğim cevaplar incelenirse hepsinde şu görülecektir (ki bu ısrarla işlediğim bir temadır): Değil sitemiz mensubu olanlar, olmayanlar, yeryüzünde yaşayan yedi milyar insanı Allah aşkıyla ve Peygamber aşkıyla ve samimiyetle kucaklayan bir insanım. Hayatımda insanlar arasında ayrım yaptığım bir an olmamıştır. Ve yine ısrarla işlediğim bir tema tek istisna olmadan yeryüzündeki bütün insanlar olmuştur. Bunun aksini iddia etmek ne dereceye kadar doğrudur, hükmü Allah’a bırakalım. Bana her zaman anne babalar yazmıyor, çocuklar ve gençler de yazıyor. Benim görevim, sağlık, hatta gerekirse hayatım bahasına da olsa onların gözyaşlarına ortak olmak, ıstıraplarını paylaşmaktır. Daha lise yıllarında yazdığım bir şiirde
“Hepsinin derdini paylaşmaya hazırım
Ne kadar kederli varsa kainatta”
demiştim.
Hayatımda asla ama asla yapamayacağım şey bölmek, ayırmak olmuştur. Ben, kainattaki bütün insanları bir vücudun uzuvları gibi olduğuna inanan bir kimseyim. Parmak elden ayrılır mı? Bu yönden beni anlamanızı rica edeceğim. Mailinizin bu bölümü beni fevkalade üzdü, ağlattı. Sanırım günlerce de perişan edecek. Çünkü çocukluğumdan bu yana aklımın ucundan dahi geçmeyen birşeyle itham ediliyorum.
Ben sadece sorulan soruya cevap veriyorum. Gayet tabi muhatabım soruyu soran olacak. Son derece doğal değil mi? Ben sadece anne baba, çocuklar ve kardeşlerden ibaret görmüyorum aileyi. Benim nazarımda şu anda yeryüzünde mevcut yedi milyar insan (tek istisna olmadan) bir ailenin mensupları. Sırf petrolünü yağmalamak için Irak’ta altıyüz elli bin kişiyi öldüren Bush da bu ailenin mensubu. Ama servet için gözü dönmüş, halka sırtını dönmüş, gözünü kan bürümüş, hayırsız bir çocuk. Ben, haksız yere öldürülen altıyüzelli bin Irak’lı için nasıl gözyaşı döküyorsam, bu savaşta ölen üç binin üzerindeki Amerikalı asker için de ağlıyorum. Onlar da ana baba evladı. Onların da arkalarında gözyaşı döken anneler, babalar, kardeşler, arkadaşlar, sevgililer var. Onlar da korkunç bir ihtirasın kurbanı olan zavallı insanlar. Benim duygu, düşünce, hassasiyetim bu noktada iken beni ayrımcılıkla suçlamanız sanırım bana ölünceye kadar ıstırap verecek. Buna niye lüzum gördünüz bilmiyorum, keşke ayrıntılara inerek açıklasaydınız.
Bir ailenin temel direği anne baba değil midir? Bir aile düşünün, karı koca el ele, diz dize, gönül gönüle, yeni yağmış kar kadar tertemiz, bembeyaz bir aşkı yaşıyorlar. Düşünceleri hep bir güzelliği paylaşmak, birlikteliğin sonsuz mutluluğunu yudum yudum içmek. Her biri diğeri için gerekirse canını bile vermeye hazır. Öyle bir ailede şımarık, züppe, dejenere bir evlat yetişebilir mi? Gayet tabi onlar da bu aşktan nasiplerini alacaklar, o sevgi atmosferinde büyüyecekler. Ve o güzellikle büyüyüp, mesut ve bahtiyar hayat mücadelesine gireceklerdir. Bir gün bir toplantıda birisi bana sordu: “Sabri bey dedi, sizin kardeşiniz yokmuş, öyle mi?” “Hayır efendim dedim, kardeşlerim var, hem de çok fazla”. “Şu anda yeryüzünde yaşayan yedi milyar insan tek istisna olmadan hepsi benim kardeşim”. Bu toplantıda olanların hepsi bugün hayatta. İnanmazsanız onları dinleyebilirsiniz.
Şimdi siz kalkmış, çok acı bir dille böyle bir insanı ayrım yapmakla suçluyorsunuz. Bu noktadan sonra ben işi Allah’a bırakıyorum. Hüküm Allah’ındır. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hüküm Allah'ındır. Yazan Yaşayan Ölü
Cvp: Hüküm Allah'ındır. Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Cvp: Hüküm Allah'ındır. Yazan Yaşayan Ölü; 1/18/2007 8:18:40 PM