İYİ Kİ KIZIM YOK

Değerli büyüğüm Sabri babacığım sayğıyla ellerinizden öpüyor, 04/12/2013 akşamı seyrederken utandığım, sinirimden kahrolduğum bir tv dizisini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Son iki yıldır seyretmeğe değer bulmadığımızdan hiç bir diziyi seyretmiyoruz. Eşimle ya belgesel, ya film, yada müzik tercih ediyor, hiç biri bizi ilgilendirmiyorsa da iki köşede kitap okuyarak akşamlarımızı geçiriyoruz. Dün akşam (04/12/13) kanalları dolaşırken Türkiye'nin en çok seyredilen ilk beş kanalından biri olan bir kanalda yeni başlayan bir dizi olduğunu duyunca eşimle merak ederek kanalda biraz mola verdik. Akşam saat 20.00-21.30 arası en popüler zaman dilimi. Aman Allahım tam bir dehşet.

Bir ülkeyi yıkmak için artık cephe şavaşlarının bittiği günümüzde en büyük silah televizyon. Milletler önce ekonomik sonrada kültürel olarak zayıflatılınca ele geçirmek iyice kolaylaşıyor. Ülkemizde tarımın, hayvancılığın, topraklarımızın yabancı tohumlarla istilasının, insanları üretmeden tüketmeye şartlandırmanın, tembelliğin, vs vs detayları ile yazımı uzatmayacağım. Beni akşam asıl üzen kültürel ahlaksal yozlaşmanın gelip tavan yaptığı görüntüleri yazmak istiyorum.

Ülkemizde televizyon ve radyo yayıncılığını sözüm ona denetleyen bir RTÜK diye bir kurum var. Filmlerde sigara ve kadeh hemen buzlanarak çocukların özenmesini engelliyorlar ki çocuklarımız ahlaksız yetişmesin. Kulağa çok hoş geliyor yapılan işi bende doğru buluyorum destekliyorum AMA YETERLİ Mİ??.

Gelelim dün akşam ki diziye. İstanbul'da bir mahalle düşünün karşılıklı apartmanlar. Lise son sınıfta okuyan kız okuldan dönüyor annesine iki apartman ileride annesi o gece hastanede nöbetci olan kız arkadaşında kalacağını söyleyerek izin koparıyor. İki kız beraberken, nöbete giden anne aşırı makyajla evden çıkıyor. Anne gider gitmez kızlar yan blokta oturan bekar erkek arkadaşlarının evine gidiyorlar. Başka bir sahnede kızına yalan söyleyen nöbete gittiğini söyleyen annenin aşığı ile arabada keyf yaptığı görüntüler var. Kızlar erkek arkadaşları ile beraber alkolle kafayı buluyorlar ve ayrı odalarda sevişmeye başlıyorlar. Erkeklerden biri önceden hazırladığı gizli kamera ile sevişme anını kaydediyor ki o akşam hevesine ulaşamaz ise ileride kızı zolamak için elinde şantaj malzemesi olsun. Çocukluğumuzda ki Türk fimlerinde sevişme sahneleri net gösterilmez seyredenlerin hayal dünyasına bırakılırken, günümüzün televizyonlarında saat 21.00 gibi tüm çocukların TV başında olduğu bir saatte seyrederken bizim utanacağımız netlikte çekim yaptıklarını gördük. Olaylar uzayıp gidiyor.

Bizim kültürümüzde mahallede ki kızları kendi kardeşi gibi görüp kollayan, onların namusunu kardeşinin namusu gibi gören erkeklik anlayışı vardı. Ne yazık ki şimdi kendi komşu kızını bir an evvel yatağa atmanın ahlaksızca hesaplarını yapan şantajcı erkekliği ön plana çıkaran senaryolarımız ve bunları yayınlamaktan utanmayan yapımcı ve TV patronlarımız, hepsinden de öte bunlara ses çıkarmayan yönetilerimiz var.

Şimdi düşünüyorum. Bu RTÜK denen kurum; çocuklarımızı sigaradan korurken, onbinlerce evde aynı anda ders niteliğinde!!!! seyredilen bu yayınlarla önce yalanı, lise çağında alkolü, sigarayı, o yaşta seksi, arkadaşına gizli kamera ile şantajı öğreten televizyonlara nasıl bakıyor?. Bu devirde ahlaklı çocuk yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu görüp öncelikle bu rezaletlere seyirci kalan yetkili ama zavallı, basiretsiz, yetkisiz (belki de art niyetli) idarecileri yöneticileri lanetliyor, ve de kendimede kızımada o'nu koruma adına dünyayı zindan edeceğimden başlıkta yazdığım gibi "İYİ Kİ KIZIM YOK" diyorum. Genç yaşta çocuğu olanlara da Allah kolaylık versin diyorum.

Saygı ve sevgi ile ellerinizden öpüyorum.

Selahattin AKTAŞ.