Bütün gönül dostlarına merhaba, Çok muhterem Sabri Babacığımın,saygıdeğer gönül dostlarının ve tüm kainatın Mevlid kandilini kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim. Aziz babacığımın o gül kokan ellerinden hürmetle öperim. Bu gece, İbrahim (a.s.)'nin duası, İsa (a.s.)'in müjdesi, gönüller sultanı annesi Hz. Amine'nin rüyası, peygamberlik zincirinin son halkası, yaratılmışların en üstünü, Allah (c.c.)'ın insanlara ve cinlere Nur saçan bir kandil olarak (Ahzab suresi, 45.ayet) gönderdiği HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.)'in doğduğu gecedir. Bu gece, İran kisrası sarayındaki sütunlar devrilmiş, ateşperestlerin bin yıldır sönmeyen ateşi sönmüş, yeryüzündeki bütün putlar yüzüstü düşmüş, Save Gölü batmış, o günkü mevcut idarecilerin dilleri tutulmuş, pekçok olağanüstü hadiseler meydana gelmiştir. Mevlid kandiliyle birlikte, eski cahiliye dönemi sona ermiştir. Yerini tevhid inancına bırakmıştır. Allah hepimize, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in yolundan gitmeyi nasip eder inşallah (Amin). Sevgi, saygı, dua ve hürmetlerimle Semra İPLİKÇİ AFTAB-I KUREYŞ (Hz. Muhammed s.a.v.) Viranelerdeydim, arayıp buldum. Andıkça adını, özlemden soldum. Gökkubbe inledi, zikirle doldum. Safi huzur buldum, hep sana koştum. Göz temasın kadar, yakınsın bana. Nefesin şifadır, dokunsan cana. Temaşa etsem de, doyamam sana. Cihan bahçesinde, güllerin oya. Gönül denizine, sığmaz taşarsın. Kamaşır gözüm, nurlar saçarsın. Cana minnet sözün, yollar açarsın. Kurdun gönüle taht, başlarda taçsın. Gönül sarayımın, ışığısın sen. Aşığın yolcunun, otağısın sen. Kalbimin çiçekli, bir bağısın sen. Yanmış gönüllere, esen yelsin sen. Bastığın yerlerin, turabıyım ben. Yürürüm izinden, takipçinim ben. Aydınlık ruhunun, mihrabıyım ben. Yüce hazinenin, bekçisiyim ben. Şeb-i Aruz olur, gelirsen bana, Bayram olur her gün, doyarsam cana, Çeşme bana sevgin, kanamam sana, Kalpte açar güller, saçar rayiha. Sır hazinelerin, serdin önüme. Ömür meyvelerin, ektin özüme. Açık gitmez gözüm, inan sözüme. Ecel rüzgarıyla, gitsem ölüme. Semra İPLİKÇİ

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :