Sayın Ayşenur Yazıcı,
05.03.2014 Tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, seni çok iyi anlıyorum. Ama, şurası da bir gerçek ki, bilgisayarını ortada bırakırsan sonuç böyle olur.
Değerli yavrum, elektronik aletler, çok hassastır. Büyük bir dikkatle kullanılması gerekir.Onun tuşlarına basmak bile, büyük bir incelik ister. Herkesin kendine has bir kullanma stili vardır.
Sana bir hatıramı anlatayım. Yıllarca önceydi, banka işlemlerimi işyerime yakın bir bankada yaptırıyordum. Bir hanım memur, işlerimi yapıyordu. Yalnız sık sık, cihaz arızalanıyor, işlem yarıda kalıyordu. Uzak bir mesafeden tamirci geliyor, cihazı düzeltmeye çalışıyordu. Bende, bekleye bekleye hem zaman kaybediyor, hem de yorgunluktan bitap düşüyordum. Bir gün kendisine dedim ki, efendim, müsaade ederseniz, bir hususa değinmek istiyorum. Siz, hassas, zarif, ince bir insansınız ama, tuşlara öyle sert basıyorsunuz ki, o hassas cihaz dayanamıyor, bozuluyor. Siz de, eğer bir annenin, yeni doğan çocuğunu sevip, okşaması gibi, tuşlara çok yavaş, yumuşak bir hareketle basarsanız, bu sık sık bozulma olaylarını önlemiş olursunuz. Memur Hanım sözümü dinledi. O şekilde hareket etti ve bozulmalar önlendi.
Değerli yavrum, sizde ilk fırsatta cihazınızı eve götürün. Ortadan kaldırın, şahsi eşyalarınızı kimseye kullandırmayın. Herkesin, kendi kişiliğine göre, eşyaya karşı bir davranışı vardır.
Yine yıllar evveldi; Bir gün bir arkadaşım geldi, falan gün nikâhım olacak, falan renkteki kravatını bana verir misin? Dedi. Cevaben, “kusura bakma kardeşim, ben şahsi eşyalarımı kimseye veremem, kullandıramam, eğer bir kravat alacak paran yoksa, niye
evleniyorsun?” dedim.
İşte böyle yavrum, herhalde, ne demek istediğimi anlatabildim. Hani bir söz vardır,
“anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.” Derler.
Selâm, sevgi ve saygı ile…
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Herkes şahsi eşyasına sahip olsun. Yazan Ayşenur Yazıcı
Cvp: Herkes şahsi eşyasına sahip olsun. Yazan Sabri Tandoğan