Sayın “Öğrenci”,

22.3.2014 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, ben dört üniversite bitirdim. Hukuk, tıp, ilahiyat, felsefe. Derslerin hocalarının içinde ne deliler, ne manyaklar vardı. Ama hiçbirini mesele yapmadım. Her birinden bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Kusura bakma, bu senin tutumun pek garibime gidiyor. Sanki sen oraya okumaya gitmiyorsun da oğluna kız arayan kaynana müsveddeleri gibisin. Yavrum, sen bu kafayla devam ettikçe adam olmazsın. Bu bakış açısını değiştirmezsen hayatta seni kimse sevmez. Okusan ne yazar, okumasan ne yazar. Lütfen hayatı ve insanları anlamaya çalış. O elinde çay bardağıyla gezen hocanın hayatında kimbilir ne dramlar yaşanıyordur, ne problemleri vardır. Onları çözmeye çalıştın mı hiç? Belki o hocanın iç dünyasını bilsen ona acırsın. Benim gittiğim dört üniversitede de açık saçık giyinen kızlar vardı. Ama onları hiç hesaba katmadım. Ben buraya okumaya, adam olmaya geldim, dedim. Onlar ne bok yerlerse yerler, bana ne dedim.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :