Sevgili Sabri Babacığım değerli büyüğüm, Hayırlı geceler dileyerek sözlerime başlamak isterim. Afiyette olmanızı yüce Rabbim'den niyaz ederim.
Efendim Gönül Sohbetleri okumalarında zaman zaman aklıma takılan sorular ve onlara yine sizin benzer konulara verdiğiniz cevapları veya konuşmaları temel alarak kendi kendime yaptığım yorumlar oluyor. Müsadeniz olursa bir kaçını buraya yazıp doğru mu düşünüyorum bana yine yol göstermenizi rica edebilir miyim? 1.İçimize gelen konuşmaları aynı birinden ayrıldığımızda o kişinin hayırlı olup olmadığını anlamak için kullandığımız kıstaslara göre değerlendirebilir miyiz? Yani içimize gelen o konuşma bizi rahatlatıyor, daha ümitli daha cıvıl cıvıl yapıyorsa hayırlıdır, Hak'tandır. Yok içimizi daraltıyor, huzursuz bir ruh haline sokuyorsa vesvesedir. Yollamak için hemen nefsi güzellik sularına saldırmak icap etmektedir. 2."Sohbetlerde insan kendi kendisiyle buluşur. Kendi kendini tanır. Dikkat buyurun lütfen bu çok önemli bir husustur. Insan kendi üstüne kilitlenmişken bir an gelir açılıverir. Genişler, bir ferahlık hisseder. İçini bir sevinç, bir mutluluk kaplar, hafifler kendini bulur. Özüne kavuşur, sohbetin asıl önemli yanı buradadır Gerçek sohbet bizi bize götürendir. " diye belirttiğiniz husus sizinle yüzyüze görüşme imkanı bulamayıp eserlerinizden edeple, heyecanla, not alarak, onları başucu kitapları yaparak yararlanmaya çalışan kişiler için de geçerli midir acaba? Siz hep Gönül sohbetlerini okuyan benimle sohbet ediyor demektir dediğiniz için haddim olmayarak böyle bir yorumda bulundum. 3.Bütün mesele nerde ne zaman ne şekilde davranacağımızı bilmektir. Kültürlü insan da böyle davranandır diye öğrendim sizden. Öğrenmiş olmak elbette hemen hal haline gelmesi değil. Yalnız bazen öyle durumlar oluyor ki efendim susmak mı icap ediyor bağırmak mı ayırt edemiyorum. Böylesi ikilemde kaldığımız bir durumda benim gibi hamlara verilecek bir tavsiyeniz var mıdır acaba? Peygamberime, bayrağıma, milletime, dinime saldıranlara karşı tavrımızın çok net olması gerektiğini sizden öğrendim çok şükür. Benim ikilemde kaldığım tavırlar daha gündelik yaşama dair. Belki bir tezgahtarın saygısız bir lafı, bir taksi şöförünün densiz bir lafı gibi şeyler. Yurt dışındaysam belki bir ırkçı söylem, bir hal vb.
Efendim hasretle, özlemle ve hürmetle ellerinizden öperim. Teşekkür ederim.
Mayıs
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Nur gelince karanlık gider" Ayet Yazan "Mayıs"
Cvp: "Nur gelince karanlık gider" Ayet Yazan Sabri Tandoğan