İsmimi gizlesem de çok iyi bildiğinizin farkındayım, gizlememin sebebini de kalben seziyorsunuzdur muhakkak. Efendim hayat konusunda bana soru sor demişti zatı aliniz. Yazılarınızı, eserlerinizi (bir kısmını) okuyarak sentezler yaptım. Bağımsız olmak, kalben hiçbirşeye bağlanmadan, hatta evlenmeden, çoluk çocuk sahibi olmadan, buna mukabil dosdoğru ve bağımsızca yaşamak istiyorum. Türkiye Cumhuriyetinde, Münir Derman hazretleri ve ahmed kayhan dededen başka büyük bir kamil veli (son zamanlarda) tanımadım. O yüzden, onlar tam örnek alabilmek için, insanın hiçbir dünyevi bağının olmaması ve yürüyen kuranı Kerim olması gerektiğine inanıyorum. düşüncelerimdeki eksikliği buyrun varsa, siz tamamlayınız, yahut düzeltiniz sayın büyüğüm.. saygılarımla.
Selamlar efendim. Sizinle konuşurken, bir kaç saat sonra kalbime bazı düşünceler geldi. Müsadenizle hem sizinle, hem de bütün takip edenlerle paylaşmayı arzu ediyorum. Şimdi biz Allah için buğz etmekten bahsediyoruz. (sizi tenzih ederim), hep avam tabakasında kalıyoruz. Buğz etmek, sadece zalim kafirlere olmaz ki (siz hitabımdan berisiniz). Şimdi düşündüm efendim, bütün kafirleri ele alalım, 50 ya da 60 sene de adam olamamışlar, ama bizim nefsimiz 1000 yıl boyunca cehennemde yakılmış ve 1000 yıl daha aç bırakılmasına rağmen adam olamamış. Şimdi efendim, herşeyden evvel, kendi nefsi emmaremiz ALLAHU TEALAnın en büyük düşmanı değil midir? Öyledir. Hatta Zalim kafiri de kafir yapan kendi nefsinin emmare mertebesidir. Düşündüm efendim, en büyük düşman kim? cevap nefsimin emmare seviyesinden daha büyük bir düşman göremedim. Hatta öyle bir düşman ki bu nefsi emmare, iblisin belki yüz yetmiş katı. Hatta İblisi dahi saptıran yine kendi nefsi emmaresidir. Düşündüm, düşündüm. vardığım sonuç şu oldu; En büyük düşman, nefsimizin emmare boyutundan başkası değildi. ve de Allahu Tealanın dostluğunu kayıp etmek, nefsimizin emmare seviyesinde yaşamanın bir neticesi olduğunu gördüm. Çünkü efendim, bütün kafirleri toplasak, bir tane nefsi emmare etmiyorlar, hiçbirşey nefsi emmare kadar büyük bir düşman ve canavar olamıyor. Bu bakımdan, önce kendi nefsi emmaremi düşman bilmeliyim, sonra bütün düşmanları. İnsan, kendi nefsini düşman bilmedikçe, onu müslüman edemez. Bir diğer kalbime gelen düşüncelerden birini de biraz açmak istiyorum kısaca. Özetle, nerede ne yapacağımızı bilemediğimiz bir AN`da, yapacağımız iki şey çok mühim olduğunu düşündüm. Allahın ahlakıyla ahlaklanmak. O``nun sıfatlarını tefekkür edip, o sıfatları fiili zikir etmek. kibirliye kibirlenmek (kibriya), masuma, mazluma kim olursa olsun yardım etmek (er Rahim, Rahman). İkinci yöntemde, hiç şüphesiz sünnet-i seniyye uymak. Hz Resulullahın (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetinden kıl kadar ayrılmamak. netice; bütün bunların hayatın en büyük ve en temel ve bütün her şeyin anahtarları olduğunu düşündüm. selam, saygı ve sevgi ile, ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Nefsimizi terbiye edebilirsek asıl o zaman mana yolunda ilerleyebiliriz Yazan "Fıtrat"
Cvp: Nefsimizi terbiye edebilirsek asıl o zaman mana yolunda ilerleyebiliriz Yazan Sabri Tandoğan