Sayın Özden Çiçek,

29 Aralık 2005 tarihli mailinizi aldım. İnanır mısınız? Okurken sarhoş oldum. Ya Rabbi, ne muhteşem bir üslup. Cümleler, cümlelerin içindeki kelimeler adeta bir su gibi akıyor. Aman yazma işine çok önem verin. Ben sizin en büyük ödülleri almaya layık büyük bir edebiyatçı olacağınıza bütün kalbimle inanıyorum. Tespitleriniz harikulade güzel. Dedenize ve büyükannenize büyük bir saygı duydum. Keşke mümkün olsa da o iki muhterem insanı yeryüzündeki bütün insanlar tanısalar. Onları kalplerinde ve kafalarında örnek alınacak, en büyük insanlar olarak saklasalar. Önemli olan hayatta rastladığımız bir takım negatiflikler, olumsuzluklar değil, hayatı bir hoş, bir güzel, dört dörtlük yaşayabilmek. Önemli olan göçtükten sonra arkamızda tertemiz, pırıl pırıl örnek alınacak anılar bırakabilmek. Bunu yapabilenlere ne mutlu. Siz de böyle asil bir ailenin evladı olarak Allah'a ne kadar şükretseniz azdır. Ama ben sizin de dedenizin, büyükannenizin yolunda gittiğinize inanıyorum.

İnşallah bütün günleriniz renk dolu, ışık dolu, şiir dolu olarak geçer. İnşallah siz de yeryüzündeki bütün insanlara örnek olacak davranışlarla iman ile çene kaparsınız. Selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanı ile...

Sabri Tandoğan

Not: Efendim, keşke müsaade buyursanız da o güzelim mektuplarınızı yeryüzündeki duyan, düşünen ve hisseden bütün insan kardeşlerimize gönderebilsek...

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :