Bir cift goze takildim gecen gun. Ogleden sonra idi. Mis gibi bir hava vardi. Gunesin sicacik yuzu insanin icini isitiyordu, hafif ruzgarda palmiyelerin dallari hisirdiyor, sanki baharin turkusunu soyluyorlardi. Icim cocuklar gibi sendi . Cikip dolasmak , bu guzellikleri icime daha bir sindirmek istedim. Tam bir alt gecitten ana yolun karsina geciyordum ki. O bir cift goz beni oldugum yere civiledi adeta. Alt gecidin merdivenlerinde bir kadin… uzerinde eski ve soluk bir carsaf.. Kucaginda pili pirti icinde minik bir cocuk. Ellerini acmis dileniyordu… Cocuk yorgundu belki de bikkin… ne zamandir ordalardi bilmem… Cocuk uzanmis taslarin uzerine , kadinin dizine yaslanmis, basini da soyle sarkitmis geriye gozleriyle gelip geceni seyrediyor. Buralarda pek gorunmez boyle manzaralar. Gelen gecen uc bes kurus atiyor. Birden goz goze geldik ufaklikla… O minik yuzdeki iri kahve gozler oyle derindi ki kayboldum sanki iclerinde…Butun solgunluguna, kirine pasina , perisanligina inat olabildigince tertemiz, piril pirildi, canli ve umut doluydu o gozler… Bana mi oyle geldi yoksa… Yok yok umut doluydular, hatta gulumsuyorlardi beklide , cekingen ama gulumsuyorlardi. . Sanki bakmayin benim ustume basima gelin oksayin basimi , gulun bana, sevin beni diyorlardi… Sanki biraksan yemyesil cimin uzerine doyasiya kosup oynayacak enerjisi vardi derinlerde biryerlerde…
Durakladim, kaldim oylece.. Egildim oksadim basini… Bu kez saskinlikla bugulandi gozler , cekiverdi basini.. Ben de uzattim birkac kurus, ama onun avucuna… Hizla ciktim merdivenlerden yukariya. Neler dusunuyordum hatirliyamiyorum simdi. Kiziyordum kadina onu buralara getirip , dilenciligine alet ettigi icin. Kiziyorum herkese , kendime de onu bu ortamdan cekip alamadigimiz icin…Beynimde firtinalar kopuyor. … Burada elimden birsey gelmedi ama onun gibi binlercesi var hic olmazsa bazilarinin hayatini degistiremezmiyim , karanlikta bir kibirt de ben cakamazmiyim diye… Bir cocugun elinden de ben tutmayi bunun icin ugrasmayi istiyorum …
Bu dusuncelerle giriyorum supermarketin kapisindan, otomatik haraketlerle bir alisveris arabasi alip surmeye basliyorum marketin icinde… Dalgin gozlerle bakarken raflara az ilerdeki market arabasina takiliyor bu kez gozlerim.. Daha dogrusu arabanin icine oturtulmus simsiyah kivircik sacli minigin simsiyah iri gozleriyle karsilasiyorum. Bu kez gulumsuyorum. Birden guluveriyor hem gozleri hem agzi . Gulerek sicacik merhaba diyorum.. iki uc yaslarinda var yok.. Kendi lisaninca konusmaya basliyor benimle. Cok mutlu gorunuyor. Az otede annesi sandigim bir kadin basini cevirip bakiyor. Selamlasiyoruz. Ufaklik ellerini acmis hemen kucagima atlayacak sanki. Basini oksuyorum. Sesinin tonunu arttirarak sarkilar soyluyor sanki. Annesi gelip arabayi surerek uzaklasmak istediginde teyze teyze diye seslenerek kollarini uzatiyor bana dogru, beni de cagiriyor. Sevgi dolu, neseli… Ah bu cocuklar bugun beni mahvediyorlar…
Evde aldigim gazeteye goz gezdiriyorum bir yandan cayimi yudumlarken. Dunya haberleri ile ilgili bir sayfada bir resim … Yine bir sok yasiyorum. Irakta cekilmis…
Ortada iki yaslarinda oldugunu sonradan yazisindan ogrendigim bir cocuk beyaz kefeninde yatiyor , yuzu acik,solgun,olum sarisi, sanki derin bir uykuda.. Etrafinda alti tane cocuk halka olup oturmuslar yaslari 4 le 6 arasinda.. Ona bakiyorlar, kardesleri belki de… 5 yaslarindaki bir kiz cocugu dalgali saclari pislikten kecelesmis, ustu pasi per perisan, yirtiklar icinde , yuzu kirli.. O gozlerini objektife cevirmis resim cekilirken. O bir cift goz de beni yurgimden vuruyor adeta. Ondaki huzun… Onunde uzanmis iki yasindaki kardesinin olusunu bekliyor.. Peki dunyadan ne bekliyor…
Ah cocuklar. Onlar oylesine saf oylesine temizler ki… Dogduklarinda bir melekten farksizlar. Onlari biz , ana babalar, cevreleri bu hallere getiriyoruz. Oysa onlarin bekledigi sadece sevgi… Tum insanlar gibi… Seklen buyuyorlar, gelisip serpiliyorlar, eriskin birer insan oluyorlar ama yine sadece birseye muhtaclar aslinda Sevgi….
Butun huzunlere, kotuluklere karsi kendilerine sevgi ile uzanacak bir el, bazen bir cift goz…
Oturuyorum internetin basina bir yandan aklimda anne babasinin sabrini zorlayan, istedikleri olmadiginda tepine tepine aglayan simarik ufakliklari dusunuyorum. Aslinda onlarinda ihtiyaci olan sadece yalin sevgi … ve sabir ayni oburleri gibi…
En kolay ulasabildigim sayfaya gidiyorum. Deniz feneri. Ve ben de bu gun bir cocugu sevindirmek icin tuslara dokunuyorum. En azindan su an bunu yaparak basliyorum…
Kizlarim kapiyi caliyor az sonra.. Coskuyla kucakliyorum onlari sasiriyorlar. Artik kucagima da sigmiyorlar ama ikisini de dizlerime oturtup gunun hikayesini dinlemeye basliyorum.
Kendi cocuklarimisdan baslamaliyiz sevmeye anlamaya, sonra cevremizde ilk gorduklerimizden, sonra elimizin ulasabildiklerinden. Bazen basini oksamaniz bile dunyalari veriyor onlara unutmayalim
Sevgi saygi ve hurmet ile..Rabbime emanet olun , bu gonul dostunuzdan dualariniz eksik etmeyin.
Ozden CICEK
Creative & Decorative Painting
Dubai
www.ozdencicek.com
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İstenirse, yürekten istenirse herşey olabilir. Yazan Özden Çiçek
Cvp: İstenirse, yürekten istenirse herşey olabilir. Yazan Sabri Tandoğan