Sayın Fatma Şükran,

8.2.2007 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, güzel duygularla, temiz düşüncelerle ve nur dolu dualarla örülü mailiniz bende bir demet gül izlenimini uyandırdı. Çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Merhum eşim, Rana Hanım'ıN ölüm gününün sevgililer gününde olması beni ürpertiyor. Ondört şubat 13:30’da Libya caddesi 32 numarada YOYAV kültür merkezinde yapılacak olan Rana hanımı anma toplantısında sizin de bulunmanızı ne kadar isterdim. Ama nasİp bu. Ben yine ümitle bekleyeceğim.

Efendim, ifadenizden, üslubunuzdan sizin kültürlü, ince düşünen, duygulu, zarif bir insan olduğunuz anlaşılıyor. İsterim ki yalnız maillerinizde kalbinizden geçen temiz duyguları bildirmekle kalmayasınız. Çevrenizde, yaşadığınız muhitte, ülkemizde, dünyada birçok olaylar oluyor. Bunlar hakkında duyan ve düşünen insanların duyarsız kalması mümkün değil. İşte ben, sizden ve sizin gibi olan düzeyli insanlardan bu izlenimlerini maillerle yazmalarını bekliyorum. Hergün işitiyorum, bazan şahsen, bazan telefonla. Efendim diyorlar biz sitenizin müptelası olduk. Muhakkak bilgisayarın olduğu her yerde sitenizi açmak, gelen mailleri ve sizin verdiğiniz cevapları okumak bizim için vazgeçilmez bir tutku oldu. Onları okumadan işe başlıyamıyoruz. Veya evde yemek yiyemiyoruz. Bunlar iyi güzel, ama, işin bir de öbür yanı var. Sizler, siteyi beğendiğini söyleyenler neden hep maçı tribünden seyretmeyi istiyorsunuz? Bu biraz egoistlik olmuyor mu? Hep şu örneği veriyorum. Hafta içinde bir gurup arkadaşla anlaşıyoruz, falanca gün pikniğe gidelim diye. Mekan tespit ediliyor. Bazı kimseler hazırlık yapıyor, kimi dolma, kimi köfte, kimi börek getiriyor. Bazıları peynir, domates, meyve, meyvesuyu getiriyor. Bazı kimseler de ellerini kollarını sallayarak tam bir vurdumduymazlıkla getirilenleri yemeğe başlıyor. Kimse darılmasın, gücenmesin, hiçbir katkıda bulunmadan, hiçbir çaba harcamadan sadece ben bu siteye aşığım diyenlerin ne farkı var bundan? Bizler, bu siteyi kurarken, tek düşüncemiz –Allah şahittir- sizlere faydalı olmaktı. Toplumda bazı kimseler dertlerini, sıkıntılarını, ıstıraplarını kimselere açamıyorlar. Gözyaşlarını kimseyle paylaşamıyorlar. Yalnızlıkları içinde kahroluyorlardı. Ben, onların ıstıraplarını paylaşmak, gözyaşlarını bölüşmek için bu işe soyundum. Herkes de biliyor ki bu sitenin ne siyasetle, ne maddiyatla hiçbir ilgisi yok. Fakülte yıllarında yazdığım bir şiiri hatırlıyorum:

“Hepsinin derdini paylaşmaya hazırım

Ne kadar kederli varsa kainatta

Sarmak, sarmak ister onları kollarım

Sıcacıktan, kardeşçe, dostça”

Bu site bu amaçla kuruldu. Eğer varolacaksa, eğer yaşayacaksa önce Allah’ın izniyle, sonra sizlerin katkılarıyla devam edecek. Yoksa kapanacak. Bu nedenle bu sitenin devamını isteyenler, bu sitenin tutkunu olduğunu söyliyenler sizlere sesleniyorum. Lütfen sadece maçı tribünlerden izlemeyin, duygularınızı, düşüncelerinizi yazın. Bizim sitemizde sonsuz bir özgürlük var. İsteyen, istediği duygusunu, düşüncesini yazabilir. Hasta burjuva duyarlığı ile hemen küsüvermek, kırılıvermek yok. Bu arada Sayın Fatma Şükran’ın maili münasebetiyle bunları da söyledim. Sonra biz memnunduk, biz mutluyduk niye kapattınız demeyin. Bugün, ne Türkiyemizde, ne dünyada böyle ikinci bir site yok. Bazı sitelerde olduğu gibi kupkuru, bilgiler vermekle bir iş yapılacağına ben inanmıyorum. O beylik laflar, bin kere tekrarlanan sözler günümüzde hiçbir işe yaramıyor. Kitap sayfalarından aktarılan kırıntılar artık kuşların bile işine yaramıyor. Kitapçılar binlerce kitapla dolu. Bu satırları hiç ilgi göstermeden, katkıda bulunmadan sadece maçı seyretmekle yetinen kimselere yazıyorum. İlgilerinizi bekliyorum. Çünkü aşk olmayan yerde meşk olmaz. Ben tek taraflı sevgilerin sadece hasta ruhların eseri olduğuna inanan bir kimseyim. Sevgi karşılıklı olur. Sevgi karşılıklı gayretle, fedakarlıkla, artan çabalarla büyür, gelişir, serpilir, yücelir ve Allah’a ulaşır.

Hani halk arasında bir söz vardır: “Allah’ın bildiğini kuldan ne saklayayım” diye. İşte ben de size ilk günden itibaren olduğu gibi duygularımı açıkca söylüyorum. Artık karar sizin.

Efendim, yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :