Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Ben gelmedim dava için, benim işim sevi işi
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 2/9/2007 10:31:35 PM


Merhaba efendim,


Nasılsınız? Uzun zamandır size sadece gelen yazıları ve sizin verdiğiniz o muhteşem cevapları okuyorum. Nedeni içimde bugünlerde birçok fırtına yaşıyordum bunları anlatıp sizi üzmemek için yazmıyordum. Ama iki gün önce dayanamıyıp yazmaya başladım. O sırada ağlayarak içimi size döküyordum bir yandan da sizi üzmeye hakkım olmadığını düşünüyordum ki bilgisayarda bir şey bakması gereken arkadaşım yanlışlıkla benim yazdıklarımın hepsini silmişti. Buna çok memnun oldum. Çünkü ben ağlayarak rahatlamış bu arada sizi üzmemiştim. Akşam eve gidip dualar okuyup, Rabbime sığındım, daha sonra sizin kitabınız okudum. Açtığım sayfa beni anlatıyor ve yol gösteriyordu. Nasıl şükür ettim Rabbime bilemezsiniz. Ertesi gün kalkıp biraz dolaşmam gerektiğini anladım. Kalkıp Mecidiyeköy, Şişli, Osmanbey’de gezdim. Daha sonra Karaköy’e inip vapura binip Kadıköy’e geçtim. Vapurla martılar da  o şirin gövdesi o kanat çırpması ile ve rüzgarın suratıma çarpması ile beni kendime getirdi. O güzelim martı bile bir lokma yiyecek vapurdan atarlar diye nasıl da kanat çırpıyordu. Hayat hep bu olsa gerek. 14 Şubata Ankara 'ya çok gelmek istiyorum. Yapacağınız toplantıya katılmak, güzel insan Rana hanımı anma töreninde bulunmak çok istiyorum. İnşallah Allah nasip eder. Sizi özlemle öpüyorum.  Döner, kurufasulyeyi sizsiz yemek zevk vermiyor. Sizi iyi ki tanımışım. Tanışmamıza neden olan Şaziye Anneye çok şey borçluyum. Mekanı cennet olsun. Sağlıklı huzurlu, mutlu günler tüm gönül dostlarına...


 


Sayın Hülya Hanım,


9.2.2007 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, lütfen üzüntülerini, sıkıntılarını benimle paylaşmaktan çekinme. Benim gönlüm yedi milyar insana açık. Daha lisdeyken yazdığım bir şiirde hayatımın rotasını çizmiştim.


 


“Hepsinin derdini paylaşmaya hazırım


Ne kadar kederli varsa kainatta


Sarmak, sarmak ister onları kollarım


Sıcacıktan, kardeşçe, dostça”


 


Hülya yavrum, ben insanları o kadar çok seviyorum ki ve Allah bana öyle bir gönül vermiş ki O’nun izniyle, O’nun müsaadesiyle yedi milyar insanın ıstırabını kucaklayabilir. Onların gözyaşlarına ortak olabilirim. Onun için kıymetli yavrum, hiç çekinme. Yaz, söyle, içini boşalt. Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır. Hepimiz her an bir imtihan içindeyiz. Ama şu şekilde, ama bu şekilde. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Ölmek var, dönmek yok. Şunu unutma yavrum, bizim yolumuzda küsmek, darılmak, gücenmek, kırılmak, incinmek yok. Bizim görevimiz insanları herşeye rağmen sevmek. Onları her halükarda tanıdıkça, dostça, kardeşçe kucaklamak. Öyle ki son nefesimizi verirken iç dünyamıza baktığımızda orada ne kadar zulüm de görsek, kötülük de görsek, iftiraya da uğrasak, yanlış da anlaşılsak en ufak bir kırgınlık emaresi görülmesin. Bu çok önemli. Biz toprak gibi olacağız. Üzerimize ne atarlarsa atsınlar yine biz onlara gül ile mukabele edeceğiz. Onun için aman yavrum, sen, beyaz bulutlar kadar temiz, yeni yağmış kar kadar beyaz iç dünyana sakın olumsuz, negatif bir nokta dahi koyma. Orada hep sevgiler, dostuklar, güzellikler hakim olsun. Orada yediveren güller serpilsin. Orada hep aşkın, iyiliğin, güzelliğin, dostluğun rüzgarları essin. Canım yavrum, seni sevgiyle kucaklıyor, yeni maillerini bekliyorum.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Ben gelmedim dava için, benim işim sevi işi Yazan Hülya
Cvp: Ben gelmedim dava için, benim işim sevi işi Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]