Sayın Metin Bey,
9.2.2007 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, eğer daha önceki maillerimizi okumuşsan benim bu tür sorulardan hoşlanmadığımı anlamışsındır. Şimdi ben acaba bu akşam cumhurbaşkanı sofrasında ne yiyip ne içiyor diye sorarsam bana gülerler. Git kardeşim, deli misin, sana ne cumhurbaşkanının sofrasından? Sana mı soracak? derler. Değerli yavrum, biz kim, zamanın kutbunu merak etmek, sormak kim? Bu bize ne kazandırır? Biz bu güne kadar Allah’ın hangi ayetini, Peygamberin hangi hadisini, Yunus’un, Mevlana’nın hangi sözünü uyguladık? Yaşantımıza dahil ettik. Sakın darılma, gücenme. Bu satırları sana olan sevgimden, saygımdan, bağlılığımdan dolayı yazıyorum. Ben Rana Hanım’la kırkdört yıl evli kaldım. Bir kere bile onun cebine, çantasına, çekmecesine bakmadım. Sevgili yavrum, bu bir edep meselesi. Biz acaba sokakta gördüğümüz herhangi bir insanın yüzüne bakmaya, onu sorup soruşturmaya mezun muyuz? Buna layık mıyız? Tasavvufta ince bir kural vardır. Mesela yolda bir tanıdığımızı gördük. Ona “Nerden geliyorsun” veya “nereye gidiyorsun” demeye hakkımız yoktur. Belki söylenilmeyecek biryerden geliyordur, belki söylenilmeyecek bir yere gidiyordur. Onu sıkıştırmaya, zor durumda bırakmaya ne hakkımız var? Sadece “merhaba kardeşim, nasılsın?” demek yeter. Bu nedenlerle şimdi sana soruyorum, sana desem ki “Zamanın kutbu filanca, şu şehirde, şu sokakta, şu apartmanda oturur. İsmi şudur, telefon numarası şudur” desem bunun sana ne faydası olacak?
Ben, kalkıp cumhurbaşkanına bir soru sorabilir miyim? Sorduğum takdirde ordaki görevli memur, “Be adam, sen deli misin, kim oluyorsun da koskoca cumhurbaşkanına böyle bir soru soruyorsun” dese, ben ne cevap veririm? Aman yavrum, dikkatli olalım. Gereksiz, lüzumsuz, faydasız sorulardan uzaklaşalım. Kusura bakma bunlar dedikodudan başka birşey değildir. Haddimizi bilelim, edebimizi bilelim. Başımızı öne eğelim. Bir ayeti, bir Hadisi, Allah dostunun bir sözünü yaşamaya çalışalım. Hayatımıza intikal ettirelim, bu bize yeter.
Kıymetli yavrum, sakın darılma, gücenme, öfkelenme. Aradan zaman geçtikçe hakiki bir dost olduğumu Allah sana gösterecektir.
Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hiçkimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Metin
Cvp: Hiçkimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan