Sayın Hakan,

10.2.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, birşey söylesem inşallah darılmazsın. Bu tür konuşmalar beni hem üzüyor, hem tedirgin ediyor. Önemli olan birtakım maddi zevkler, bedensel heyecanlar değildir. Aslolan aşktır. Heyecandır, esteik ürperiştir, inceliktir, zerafettir, edeptir, saygıdır, nezakettir. Bunlar biraraya geldiği zaman işte orası cennettir. Kıymetli yavrum, senin yüz güzelliği, vücut güzelliği diye üzerinde durduğun geçici bir aldanıştan başka nedir? Ama huy güzelliği, ruh güzelliği, edep, incelik, saygı bir ömür boyu insana unutamayacağı heyecanlar yaratır, ürperişler verir. Bizim Rana teyzenle olan evliliğimiz kırkdört yıl sürdü. Bu sevgi hergün biraz daha büyüdü, yüceldi. Ben kırkdört yıl içinde Rana teyzenin ağzından birtek kelime kaba bir söz işitmedim.  Hayatında hiç küfretmedi, argo konuşmadı. Bir tek estetik dışı bir davranışını görmedim. Bir tek kere abdestsiz çorba pişirmedi. Hayatında birtek gün dedikodu yapmadı. Kimseyi kıskanmadı, haset etmedi, çekememezlik duygusunu hiç tanımadı. Hep başkalarının iyiliğini istedi, mutluluğunu istedi. Kuru ekmek yediğimiz zamanda bile Allah’ına şükretti. İşte yavrum, ben Rana teyzeni bu meziyetleriyle sevdim. Kaşıyla, gözüyle, ağzıyla, burnuyla değil.

Yavrum, hayatta öyle güzel insanlar gördüm ki iç dünyaları ağu doluydu. Dilleri zehir akıtıyordu. Nefsani azgınlıkları içinde çevresindekilere kan kusturuyordu. Allah aşkına öyle bir güzelliğin ne kıymeti kalır? Bütün bunların takdirini sana bırakıyorum. Sen, aradaki ince nüansları sezecek kadar akıllısın, hassasın, temiz ruhlusun. Değerli yavrum, aman bir an evvel maddenin kesafetinden uzaklaş. Mana aleminin huzur veren, sükun veren mutluluk veren sahiline yaklaş. Aslolan mana güzelliğidir, iç güzelliğidir, kalp güzelliğidir. Aman dikkatli ol yavrum, hayat yolundaki tuzaklardan kendini koru. Bazan atılan bir yanlış adım insanın dünya hayatını da ahiret hayatını da rezil edebilir.

Kıymetli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :