Sayın Ayla Belen,
13.2.2007 tarihli mailinizi aldım. Efendim, tasavvuf tarihini küçük bir öyküyle ne güzel özetlemişsiniz. Sizi yürekten kutlarım. Gerçekten mana yolunda (ama gerçekten) yürümek isteyenler için yol hiç de karışık, çapraşık, alabora olmuş değildir. Bir gün bir adam gelir. imam Gazali Hazretleri’ne “Efendim, der, ben, mana yolunda yürümek istiyorum. Ama sakın bana o koca koca kalın ciltli kitaplardan bahsetmeyin. Onları okumaya ne zamanım var, ne tahammülüm var. Ne de onları alacak kadar bol param. Siz bana lütfen bir tek cümle söyleyin. Öyle bir cümle ki beni velayet makamına kadar götürsün. İmam Gazali Hazretleri "Peki, yavrum" der, "hay hay. Şimdi iyi dinle, “Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil". Bu seni isteklerine kavuşturur. Bu kadarı yeter". Aradan bir süre geçer. Adam teşekküre gelir. “Efendi Hazretleri", der, "o bir tek cümle ile gönlüme huzur geldi, mutluluk geldi, neş’e geldi. O bir tek cümle ile evime bereket ve rahmet geldi. Size çok teşekkür ederim”.
Efendim, incelik, tevazu, edep, kibarlık, zarafet, iyiniyet, tebessüm, haddini bilmek biraraya geldiği zaman o kimsenin gönlü yediveren güller gibi açılıveriyor. Olay bu kadar. Gerisi laf-ü güzaf.
Sevgili Ayla Hanım, yeni maillerinizi bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Huzura açılan kapı Yazan Ayla Belen
Cvp: Huzura açılan kapı Yazan Ayla Belen