Değerli Gönül Dostları, Hepinize Gönülden Merhaba,

Bu güzel cuma gününde Rahmet-i Rahmana kavuşan Sabri Baba'mıza ve bütün Hak'ka vasıl olmuş inananlara sağnak sağnak rahmetler diliyoruz. Nur içinde, Resulullah Efendimiz (SAV) ile beraber olsunlar, hoşnut olsunlar inşallah.

Değerli Gönül Dostları, bizler Sabri Baba'mızı ancak birlik ve beraberlik içinde onu anarak yaşamaya devam edebiliriz. Tek başına bu olmaz. Her daim onu anacak, anlatacak, birbirimize ondan, onun öğretilerinden bahsedeceğiz ki onu ilk günkü gibi taptaze hatıramızda, gönlümüzde yaşayabilelim ve onun da hep bizimle kalmasını sağlayabilelim.

Lütfen onun bu hazine değerindeki Gönül Sohbetleri sitesinden, facebook sayfasından gerek eski, gerek yeni paylaşımları, onun soru-cevaplarını okumak suretiyle ayrılmayalım. Onu hep beraber anmaya, eserlerini her gün paylaşmaya ve beraber okumaya, yorumlarımızı yazmaya devam edelim. Emin olun bunları yine sağlığında olduğu gibi okumaya, bizlerle olmaya, gönlümüzde taze kalmaya devam edecektir. Defin günü evine ziyarete gelen Allah Dostu, derviş bir hanım da "Tek başına ben Sabri Hoca'mı anmaya devam ederim, onu gönül dostlarıyla, dost meclisleriyle irtibatımı sürdürmeme gerek yok" diyenin bir süre sonra Sabri Baba ile de bağlantısı kesilir." dedi. "Bunu," dedi "şu anda ben söylüyorum sanmayın, beni Sabri Bey konuşturuyor." Şöyle devam etti:


“Sabri Bey yaşıyor, o hep sizlerle beraber. Hak'ka vasıl olmasıyla birlikte kılıç kınından çıkmıştır ve artık üzerinizde daha çok tasarruf sahibidir, onun gibi insanlar ancak yüz yılda bir yetişir. Hiçbir velî vazifesini tamamlamadan bu dünyadan göçmez. Elbette bu yol ondan sonra devam ettirilecektir. Siz de eğer onun manevi mirasına sahip çıkmazsanız Allah ona sahip çıkacak birilerini gönderecektir. Gülün dibini siz çapalamazsanız, elbet gelir birileri çapalar. Bunun için nefsinize bir pay atfetmeyiniz. Nasıl olsa bu işi yapan birileri siz olmasanız da çıkacaktır. Cenaze namazında Hoca Efendi "Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye sordu. Estağfirullaaaaaaaaaaahhhhh... Onun bizim üzerimizdeki hakkı öyle büyüktür ki nasıl olur da başka bir haktan bahsedelim...

O yapmadığı hiçbir şeyi söylemezdi, tavsiye etmezdi. Söylediklerini uygulardı. Sizler de bugüne kadar buzdolabını yiyeceklerle dolduran kimse gibisiniz. Artık Sabri Hoca’mızın Hak’ka göçüsü ile bu yiyecekleri pişirip ortaya koyma zamanı gelmiştir. Vakit artık ondan öğrendiklerini hayata geçirme vaktidir. Ona layık bir talebe, herkese örnek gül gibi bir insan olmaya gayret ediniz. Bundan sonraki sorumluluğunuz budur." dedi.

Değerli Dostlar, hatırlayacağınız üzere Sabri Hocamız da “Yaşanmayan bilgi bir yükten başka nedir”? derdi. Facebook sayfasına o sağken eklediğimiz en son sözü şu olmuş ki ne kadar manidardır:

“Bir tohumu kırk yıl bir kasada saklarsanız ne ifade eder? İş onu toprağa bırakmak, orada büyümesini, çiçeklenmesini müşahede etmektir. Öğrendiklerimiz de, ancak günlük hayat içinde uygulanırsa, yaşantı haline dönüşürse bir kıymet ifade eder.”
Sabri Tandoğan ( Eklenme tarihi: 16 Ağustos, 09:59)

Değerli Dostlar, bu derviş hanımın üstüne basarak belirttiği gibi hazine değerinde olan ve söyleyeni aslında Sabri Babamız olan, diğer bir deyişle vefatından sonra bu derviş hanımın dilinden bize “vasiyeti” olan ikazlardan sonra inşallah bizler de birlik içinde Sabri Baba'mızla el ele topluluk ruhu ile yolumuza devam edeceğiz. Öğrendiklerimizi bilgi yükü olmaktan çıkarak ona layık talebeler olma yolunda birer birer uygulamaya geçirmenin aşkı içinde olacağız inşallah. Allah bu yolda hepimizin yar ve yardımcımız olsun.

O da böyle olmasını isterdi, sohbete, topluluğa çok önem verir, dost meclislerinde bulunmaktan inanılmaz bir keyif alır, çok mutlu olurdu. Zaman zaman küçük veya büyük guruplarla onu anma ve sohbet toplantıları yapılması da onu memnun edecektir. Üzerimizdeki onca hakkından sonra bütün bunlar her birimiz üzerine ayrı ayrı bir borç olarak yüklenmiş durumdadır. Bu amaçla Hocamızla ilgili elinizde olan hatıra, sohbet notu, fotoğraf vb varsa bizlerle paylaşmanızı bekliyoruz. Değerli Dostlar, Aziz Hocamız doğum gününde Hakka göçerek yeniden doğduğuna, ebedi olanda dirilmenin sonsuz güzelliğini yaşadığına işaret etmektedir. "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz." Hadis-i Şerifi son anında üzerinde en güzel şekliyle tecelli etti. O bir tüy gibi edeple, sessizce, bir nefeste Hak'ka uçtu. O şimdi beden kaydından kurtulmuş ve çok özlediği sevdiklerine kavuşmuş, hasret gidermektedir. Ne mutlu ona… İnşallah bizlere de vakti, saati geldiğinde, bu yola gönül koymuş talebeler olarak onlara en güzel şekilde kavuşmak nasip olur.

Aziz Hocamız Dokuzuncu Senfoni şiiriyle


Ben sevgilerin türküsünü söyleyeceğim
Belki şimdi, belki başka bir zaman
Karanlık gönüllere ışık serpeceğim
Sevgilerle dolan bakışlarımdan...


Hayatı ben sevdireceğim gayri
Yaşama gücünü yitirmiş insanlara
Ana sütü gibi duru ve ılık mısralarım
Derman olacak umutsuz kalanlara


Sevgisiz ve inançsız yaşayanlara
Önce sevginin tadını öğretmeliyim
Boş ve karanlık kalmış gönüllere
İnançtan nurlu ağaçlar dikmeliyim


Sevgisiz yaşanmayacağına inanmışım bir kere
İyi günlerin rüyasını görürüm
Umutlu ve aydın düşüncelerle uyanır
Çalışmadaki hazzı düşünürüm


Hepsinin derdini paylaşmaya hazırım
Ne kadar kederli varsa şu dünyada
Sarmak...sarmak ister onları kollarım
Sıcacıktan, kardeşçe, dostça

Cümle dertliler arasında da olsam
Hayatı sevdiririm onlara
Dostların yaşama sevincini bulacaksınız artık
En tatlı seslerle mısralarımda...


Aşkla inançla bağlanıp hayata
Kederlerden silkininiz
Sımsıcak sevgilerle uzatıyorum ellerimi
Geliniz...


Asırlar ötesine varmalı sevgilerimiz
Örnek olmalı gelecek nesillere
Vaktiyle yaşanmıştı diye
Dillerde söylenmeli türkülerimiz...


Duyuyor, biliyor, inanıyorum ki
Yaşamak sevgilerle güzel
El ele tutuşup ilan edelim
“Aşk gelicek cümle eksikler biter”



diyerek bizlere seslenmeye devam ediyor.. Allah'ın huzurunda şahitlik ederiz ki o burada söylediklerinin hepsini harfiyyen yapmıştır, hem de son nefesine kadar, aşkla, şevkle. Allah Dostlarının Hak'ka kavuşmaları ile birlikte kınından çıkmış bir kılıç gibi olmaları hakikatine binâen, daha fazlası ile yapmaya da devam edecektir. EvvelAllah bundan şüphemiz yoktur. Allah ondan razı olsun. Dikkat edilirse bu şiirinde Aziz Hocamız bize “El ele tutuşup” güzellikleri ilan etmekten ve yola öyle devam etmekten bahsediyor. Burada yazdıkları artık onun bize “Vasiyeti”dir. Her birimiz, onu örnek almaya, öğrendiklerimizi hayata geçirmeye, birbirimizin derdini paylaşmaya gayret eden örnek talebeler olma yolunda birlik ve beraberlik içinde yol almaya gayret etmeliyiz. Gücümüz nispetince elbette. Bizlere sonu hoş ve hoşnutluk olacak çok güzel bir yol açmıştır Aziz Hocamız… Allah ondan razı olsun.

Lütfen bir yandan da her zaman hatimler, Yasinler, Kelime-i Tevhidlerle onun aziz hatırasını yad etmeye, duasını ve hoşnutluğunu almaya devam edelim. Bunu kısa bir zaman dilimi ile sınırlı tutmayalım, hep sürdürelim inşallah.

Ortak hatim okumak için cüz almak isteyen veya toplu okunacak yetmiş bin Kelime-i Tevhid için sayı almak isteyen dostlar olursa paylaşım yapabiliriz. Bu şekilde istekli olan dostlarımız siteye mesaj yazarak bize iletebilirler. Allah hepinizden razı olsun.

Ayrıca telefon üzerinden de talebelerinin duyurlar vb için hızlı iletişimde olabilmesi ve video vb. paylaşımlar yapabilmesi amacıyla bir gurup kuruldu. Bu yazı ve video paylaşım gurubuna akıllı telefonlardaki Watsap uygulaması üzerinden ulaşılabiliyor. Siz de Sabri Tandoğan Hoca'mızın gönül dostları haberleşme ve paylaşım gurubumuza üye olmak isterseniz gurup yöneticisi Mehmet Bey'in 0532 686 3650 nolu telefonuna mesaj gönderip talepte bulunabilirsiniz.

Allah'ın selamı üzerinize olsun. Allah Yar ve Yardımcımız olsun.

Site