Konu : Yol uzun yük ağırdır Buyükle bu yola katlanamazsınız Yüklerden kurtulunuz.
Gönderen :
Sabri Babadan Selam
Tarih :
10/3/2015 10:54:35 AM
.
Kıymetli yavrum,
Senelerce evveldi. Başkan Kennedy Texas’ta vurulduğu zaman, ceketinin cebinden bir kağıt çıkmıştı. Bu O’nun Texas’ta söyleyeceği nutkun metni idi. Metnin sonu, Kennedy’nin İshak Peygamberden bir alıntısı ile bitiyordu. Okuyunca çok heyecanlandım. Aradan uzun seneler geçti. Unutamadım. Hatırımda kaldığı kadarıyla şöyle bitiyordu konuşma: “Yol uzun, yük ağırdır. Bu yükle bu yola katlanamazsınız. Yüklerden kurtulunuz...” Hep tekrar ederim içimden. O sözün güzelliği, şiiriyeti, büyüklüğü beni yıllardır düşündürür, ürpertir. Evet, yüklerden kurtulmak önemli olan, ama yük nedir? Yüklerden kurtulmak nedir? Nasıl kurtulur insan bu yüklerden?
Yükler kavramı ile anlatılmak istenilen, acaba, ta en küçük yaşımızdan itibaren şuur altımıza depo ettiğimiz kinler, nefretler, intikam ve öç alma duyguları, kıskançlıklar, hasetler, çekememezlikler, mal mülk ihtirası, mevki, makam, rütbe ihtirası, kendini herkesten üstün görme hastalığı mıdır? Resûlullah Efendimiz, bir hadis-i şerifinde: “Senin en büyük düşmanın, iki yanın arasındaki nefsindir” buyururlar. İnsana dünyayı dar eden, hayatı zehir eden hep bu nefsin oyunları değil midir? Allah’ın verdiği nimeti ağız tadıyla yiyen insanlar günümüzde ne kadar azdır. Şükürsüzlük, memnun olmamak, tatmin olmamak, çılgın bir açgözlülük, günümüz insanlarını bir kasırga gibi kavuruyor. Yakıp yıkıp deviriyor. En basitinden, şu delicesine içilen, alınan içkiler, sigaralar, uyuşturucular bir doyumsuzluğun ifadesinden başka nedir? Günümüzün parolası “hep ben, hep ben, yine ben” olursa, insanoğlu hep aldığı, hep cüzdanını doldurduğu, zenginliğini artırdığı sürece mesut, bahtiyar olacağı zehabına kapılırsa, onun renk dolu, ışık dolu, aşk, imân ve ihlâs dolu bir hayat yaşamasına imkân olur mu?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
|