Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayata dair birçok güzellikler sessizlik içinde şekillenir, vücut bulur.
Gönderen : Sabri Babadan Selam
Tarih : 10/11/2015 8:13:38 AM


.


Kıymetli Yavrum,


Matematik profesörü olan bir arkadaşım anlattı. Japonya’ya dünya Matematikçiler Kongresine gidiyor, Tokyo’ya indiklerinde, görevli memura soruyor. Burada hem temiz ve ucuz, hem kali­teli hangi lokanta vardır? Memur tarif ediyor. Orada bin kişilik bir lokanta var diyor. Bir arkadaşı ile güle oynaya lokantaya gidi­yorlar. Kapıdan girer girmez birden bin kişinin bakışları ile kar­şılaşıyorlar. Çünkü onların gürültü ile girdikleri lokantada çıt yok. Mutlak bir sessizlik egemen. Şaşırıyorlar. Ne içeri girebiliyor, ne dışarı çıkabiliyorlar. Şef garson halden anlıyor. Hemen geliyor, onları içeri alıp oturtuyor. Çevreye bakıyorlar, herkes öylesine sessiz ki... Bir sipariş verileceği zaman garsonun kulağına fısıl­dıyorlar. Çatal kaşıklarını masaya koyarken inanılmaz bir dikkat gösteriyorlar. Aman bir ses çıkmasın, aman bir gürültü olmasın diye. Arkadaşım bakıyor bakıyor hayran oluyor. Demek ki diyor, bir de sessizlik kültürü varmış.

Yine bir pazar sabahı arkadaşım, trene biniyor. Bir pazar sabahı bir Japon banliyösündeki hayatın akışını etüd edecek... Trende oturduğu yerin karşısında bir Japon aile var. Ana, baba ve çocuk. Çocuk henüz iki yaşında. Ne hikmetse durmaksızın ağlıyor. Anne bir yandan çocuğu susturabilmek için çırpınıyor, bir yandan da arada arkadaşımı süzüyor, acaba yabancıyı rahatsız ediyor mu diye... Ama bir türlü başarılı olamıyor. Eşi, köşede sükûnetle gazetesini okumakta. Nihayet gidiyor ondan yardım istiyor. Baba yine yavaş yavaş yerinden kalkıyor, çocu­ğun yanına gidiyor ve yanağına çok hafif, çok yumuşak bir fiske vuruyor. Çocuk derhal susuyor.

Bütün bunlar bize sağlıklı, mutlu, huzurlu yaşayabilmek için sessizliğin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yüksek sesle müzik dinleyenlerin bir süre sonra yavaş yavaş beyin hücre­lerinin öldükleri bilimsel çalışmalarla ortaya çıkıyor. Gürültü in­sanı hasta ediyor, sinir sistemini tahrip ediyor, onu hayata karşı duyarsız ediyor. Pascal, insanın hayatta başına ne gelirse, işi bittikten sonra bir köşeye çekilip sükûnetle hayatı, insanları, olayları tefekkür edememekten gelir diyor.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]