.
Merhaba sevgili gönül dostları.
Rahmetli hocamı yirmi yıl önce televizyon sayesinde tanıdım ilk görüştüğümde saat gece birde Rabbim konuşturdu. Telefon konferanslar devam etti. On yıl sonra bir bayram telefonda hocam eşimle bayramda gelsek olur mu dedim. Hocam yavrum müsait değiliz dedi. Bunda bir hikmet var dedim sabrettim.
Telefonda sık sık görüşürdük. On yedi yıl sonra hocam hasta evde yatıyor dua ediyorum bazen ağlar göz yaşlarım sel olurdu. Bir gün Ankara dışından bir kardeşimiz gelmişti beraber gitmiştik. Fatmagül ablam izin almadan geldiniz olmaz dedi. Ankara dışından gelen kardeş daha önce de habersiz geldim dedi. Fatmagül ablam o bir kereye mahsustu dedi. Hocama iki elimle kapıdan el salladım. Ve içimde bir rahatlama olmuştu. Kapısına kadar da gitmem bir şükürdü. Misafir kardeşle dikmen vadisine yol aldık. Şelaleleri izliyorduk parkın kenarında. Bir de sevinçten şiir yazmak geldi. Güzel kalemimden dökülenler.
Rızada eri kardeşim.
Rıza makamı güzellik makamı oraya güzeller ulaşır.
Rızada eri kardeşim.
Rızada sabır şükür kanaat var.
Rızada yüksek makam var.
Rızada eri kardeşim.
Rıza dedikleri teslimiyet her şeyi birlemek.
Daha sonra dört defa daha evinde ziyaret etmek nasip oldu. Sabır ne kadar güzelmiş Beş defa da mektup göndermiştim canım Hocama. Sabır kanaat şükür teşekkür. En son mektubum şükran mektubuydu. Onu postaneden göndermiştim. Hocam ağaçlar kalem olsa denizler mürekkep hatıraların bitmeyecek. Ne güzel anlar yaşattın bizlere. Bundan sonra özümüzde yaşıyacağız. YAŞAYARAK SENİ HER AN HATIRLAYACAĞIZ İNŞAALLAH.
ALLAHIN İZNİYLE YATTIĞIN YER NUR OLSUN AMİN.