.
Merhaba sevgili gönül dostları.
Rahmetli Sabri Hocam Hakka göçmeden bir ay önceleri “Kavrum, kendine saygı duy” demişti telefon konuşmamızda. Babacığım nasıl kendime saygı duyacağım dedim yavrum “İçtiğin su bardağından, yattığın yastığına kadar” dedi. Burada anladığıma göre bütün zerrelere saygı duyarsam kendime saygı duymuş oluyorum. Bir zerreye saygı duyan kendine de saygı duyuyor. Kendine saygı duymayana da mesafe koymakla yine kendime saygı duymuş oluyorum. Kendime saygı duydum mu dikkatimi hep kendime çeker, bize şah damarımızdan yakın olan Rabbimizi düşünür, O’nun için hareket eder huzurlu olurum. Huzurlu olan yalnız olmaz. Hep dikkatini iç alemine, kendine verir. O zaman meleklerle sohbet eder, öğretmenlerle sohbet eder. Bütün zerreler öğretmen biz öğrenci oluruz.
Geçen yıl bahçede otların içinde bir domates bitmiş, bahçeyi süpürürken onu oradan aldım yabani otların içinden. Çam fidanının dibine diktim.Toprağı kumlu gibiydi dibine güvercin gübresi döktüm.Ona bulaşık durladığım temiz suları biriktirip döktüm, sevgi gösterdim. Nasıl büyüdü, tam yirmi beş tane domatesi oldu bir kökten. Bu fidan otların içinde olsa ilgisiz kururdu. Bana bu domates fidanı öğretmenlik yaptı. Bak dedi kendine saygı sevgi ilgi gösterirsen sen de verimli olursun. İki tane yol var biri nefsaniyet biri rahmaniyet. Rahmaniyet yolunu seçtim mi kendime saygı sevgi ilgi duymuş olurum diye düşündüm.
Hocam rahmetli sohbetlerinde “Mağlup edemediğin düşmanın semtine uğrama” buyuruyor sohbetlerinde. Yine hocama sormuştum: “Hocam bir insanın bir sözü bir sözünü tutmazsa mesafe koyarak kendimize saygı duymuş olur muyuz?” Hocam “evet” demişti. Burada anladığıma göre hep kendimi korumakla kendime saygılı ve faydalı olurum diye düşündüm. Hocam rahmetli “Kapı kapı dolaşma muratlar sendedir” derdi sohbetlerinde. Ne ararasam kendimde fark etmek farkına varmak, o kadar.
Allah idrakımızı açıversin. Amin. Geç te olsa zararın neresinden dönsem kardır. Hocamın ruhaniyetine teşekkür ederim.