.

Mecnun bir gün hasta olmuştu ,yerin de  duramaz olunca çevresindekiler  çaresizlikten bel ki faydası olur diye bir hacamatçı getirmişler onu gören Mecnun istemem demiş tutturmuş…! demişler ki, kendisine" sen neden istemiyorsun, korkuyorsun desek ormanlarda Arslanlar dan kaplanlardan, timsahlardan korkmayan birisin bunun sebebi nedir lütfen söyle? diye sual etmişler....Mecnun ise : " İçim öyle Leylâ ile dolu ki içimde ki Leylâ'yı incitirsiniz,  Leylâm 'a gelir diye korkuyorum "demiştir....yani kendi varlığından boşalmış ,ne adı ne sanı kendine ait hiç  bir şeyi kalmamıştır, geriye kalansa yalnız sevgilinin güzelliğidir… Mecazi Leylâ’lardan Mevlâ sevgisini bulanlarsa ne bahtiyardırlar şu gök kubbe altında…

Onu bulan her matlubunu bulmuştur, artık yeni Hakk aşığı anlamıştır ki sevilmeye layık bir tek O'dur...Vefalı olan bir tek O'dur...dost olan bir tek O'dur...kalbinin sahibi  bir ve tek olan O’dur. Onu bulan neyi kaybetmiş...Onu kaybeden neyi bulmuş? yeni bir hayata doğmuş, dünyada cenneti bulmuştur. Yine Hazreti Mevlânâ" Aşkla hayat bulana kulluktan başkası küfür olur... her hangi bir duyuya görünmez aleme yol verirsen o hissin ölüm ve ihtiyarlık güçsüzlüğü olmaz..

.daima diri ve sonsuz olana aşık olan, daima diri olur aşkla; o aşkın sırryla nurlara kavuşur. Gönüllerini cilalamış olanlar renkten ve kokudan kurtulmuşlar dır. Her nefeste külfetsizce bir güzellik görürler .Her daim gönle feyizler boşaltan, goncadan daha taze olan ,gözün ve ruhun safası olmuş ilâhi aşk bakidir." buyurmuşlardır.

Aşk öyle bir ateştir ki, yanarsa eğer,

Maşuktan başka her şeyi yakar, kül eder.

Hakk’dan gayrıyı katl için(LÂ)kılncı çek,

(LÂ)dedikten sonra ,bir şey kaldı mı bir bak.

(İLLÂLLAH dan başka ne varsa, hepsi gitti,

Sevin ey Aşık...! Hakka ortak kalmadı bitti...(mektûbât)   Aşkta zordur öyle  kolay ele geçmez ,zehirle pişmiş aşı safayla yemek gerek, hep sabır gerek hep şükür gerek, Onun iyiliğini hep kendi iyiliğinden önde tutmak gerek, Her şeyi Onun namına sevmek, Onun namına sevmemek gerek zemmedenle iltifat edeni bir tutmak demek, sevgili incinmesin diye, razı olsun diye çırpınmak demek, Bunlar da olsa yine O'nun lütfuyladır…

Bir kapı kapanırsa üzülme ey gönül başkası açılır...Biri giderse ey gönül başka biri gelir…Sen dua ette Rabbin terk etmesin, seni, herkes düşürse de O yere düşürmez seni… Ne mutlu O Aşktan nasiptar olanlara..ne mutlu onunla yeni bir hayat bulanlara...ne mutlu artık hadiselere farklı bir gözle bakanlara…ne mutlu şerde bile hayırı bulanlara…ne mutlu kulluğu ve hayatı artık bir zevk olanlara...ne mutlu o aşkla ölümsüzlüğe kavuşanlara... ne mutlu o aşkla bağları çözüp özgür olanlara...ne mutlu o HAYY olana esir olanlara...Ne mutlu gerçek hürriyeti bulanlara...bize de ya nasip...Ya Habib lütfet ... Ya Vedud lütfet… bir Eyvallah demek düşer...” Ya Mukâllibel kulûb kallib kulûbenâ ilâ muhabbetike “ ( Ey …! Kalpleri istediği gibi evirip çeviren ALLAH’ım….Bizim kalbimizi yalnız Senin yüce  muhabbatine çevir) AMİN .

Müzeyyen Cihangiroğlu/