.
Merhaba sevgili gönül dostlarım.
“Büyük Yunus Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz diyordu. Aşk gelicek cümle eksikler biter diyordu. İnsanoğlundan sadır olan en küçük bir müspet hareket bile muhakkak bir başka güzel hareket olarak karşısına çıkar. İnsanları sevmek ve onlara hizmet etmek yardımcı olmak ne güzel bir olaydır. Bazen toplu iğne ucu kadar yapılan bir iyilik insanın nice sıkıntılardan felaketlerden kurtulmasına sebep olur. Şu hayat sahnesinde hiçbir şey kaybolmuyor.” Buyuruyor Rahmetli hocam Gönül Sohbetleri kitaplarımızda.
Bazen kendi kendime sorardım “Allah’ım bu sevgi nasıl bir şey” cevabı geldi işte, sevdikçe artan bir güzellik insanın kendisine de başkasına da yaptığı bir iyilik…
Hocam “Yavrum, yerdeki kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar bütün zerreleri sevin, aranızda bir vasıta kalmaz” derdi. “Allah ile bir olursunuz” derdi. Yine “Yavrum kimini az kimini çok seveceğiz” derdi. Aslında çok kolay ama yine tek taraflı olmuyor sen canını feda et karşı arkasını dönsün o zaman azalıyor hocamın dediği gibi. Sevgi de saygıyla beslenmek istiyor. Hem çok kolay hem de zor. Nefis girdi mi en küçük hareket bile o güzelim sevgiyi azaltıyor. Yunus gibi yaradılanı severiz Yaradandan ötürü diyelim en güzeli.
Bugün karşı komşumun yakın akrabası gelmiş köyden gezmeye teyzesine. Hocam yavrum bu köylü bu kentli demeyin her kesten bir şey öğrenin demişti bayram görüşmemizde hemen hatırıma geldi. Genç bir kızımız İlknur isminde, nişanlı, sordum yavrum nişanlılık nasıl gidiyor. Birbirinize karşı sevginiz nasıl dedim. Kızım edepli şekilde gülümsedi. Teyze nasıl anlatayım, bu anlatılmaz dedi, kafasını yere eğdi. Kitaplarımızda “Gözü yerde olanın, gönlü asumana çıkar” derdi. Yine hocam “Yavrum insanları öyle dinleyin ki söyleyemediklerini de anlayın.” derdi. İşte İlknur kızım bana sevgiyi anlattı, sevgi edepmiş, sevgi yaşanan bir halmiş.
Yine kitaplarımızda “Edep öyle bir taç ki onu başına tak da istediğin yere git.” Buyurmuş Hocam. Bu kızımda onu gördüm, birden genç kızlık zamanıma indim. “Yavrum bizim zamanımızda da telefon yoktu. Ben de eşime mektup yazardım” dedim. Hoşuna gitti, güldü “Ama utanırdık sevgilim diyemezdik nişanlım diye başlardım mektuba” dedim. Günlük yaptığım işleri yazardım, dikiş diktiğimi felan dedim. Beraber birçok güzellikleri paylaştık. İlknur kızıma teşekkür ettim. Bana sevgiyi anlattı haliyle edebiyle belki yüksek okul okumamış ama teyzesine cevabı öz bir şekilde anlattı.
Allah hocamdan sonsuz kez razı olsun hayatın ince unsurlarını sundu bizlere. Allah sevgimizi gönlümüzden eksiltmesin. Nerede sevgi orada Allah deriz inşaallah. Hocama, yakınlarına selaam olsun.