.

Merhaba sevgili gönül dostlarım.

Dostluğun Hoca talebe ilişkilerin ilk şartı “Sevgi, saygı, edep, inceliktir.” buyuruyor Efendi Hz. Sabri Baba’mız. Yıllarca söylenen bir güzel söz vardır “Bir bardak çayın kırk yıl hatırı vardır” diye söylenir. Bu sözü çok severim, bir insandan küçücük bir güzellik görsem ömrümün sonuna kadarda unutmam çok şükür. Görüşemesem de onları hep çocukluğumdan beri hiç unutamadım, dualarımda hatırlarım çok şükür. O zaman. Bir güzellik yaşadıysak onu ömrümüzün sonuna kadar unutmamamız lazım. Bir zaman bir kimsenin sohbetlerine katılmıştım hep bir güzellik inşirah yaşamıştım yanlarında bu hal altı yıl sürmüştü. Bazı nedenlerden dolayı Rabbim orada noktalamamı istedi. Ve irtibatımı kesmedim bazı kardeşlerle telefonla da olsa görüşüyorum. Bayramlarda felan ama onlar arayıp sormazdı. Bu durumu Efendi Hz. Sabri Babama sordum Babacığım devam edeyim mi görüşmeye onlar aramasa bile, dedim. Efendi Hz. Sabri Babam “Yavrum sen devam et Allah sana tonlarla sevap verir.” dedi. Ve irtibatımı kesmedim elimden geldiğince artı kazanmaya çalışıyorum. Bu durumda vicdanım daha da rahat oluyor çok şükür. Allah gözlerimizi güzellikleri görmek için yaratmış. Yine güzel düşünen güzel görür, güzel gören hayatından zevk alır. Buyurur Gönül Sohbetleri kitaplarımızda. Biz güzel insanlara güzel düşünmek ve hayatımıza geçirmek sözde değil özde yaşamak gerek.Kendi adıma söylüyorum yazarken okurken kendim de öğreniyorum. İnsanı her yeni gün sıfırdan başlayıp yeni güne merhaba demesi aynaya bakıp gülümsemesi. İşte bu sırları yakalayıp her an yeni doğmak yeniden var olmak. Var olmanın sırlarını yakalamak fark etmek bundan daha güzel hayatta ne olabilir diye düşünüyorum. Düşünürken yine aklıma bunca zaman bizlere emeği geçmiş Sabri Babamız geliyor. Yıllarca gece gündüz sevincimizle hüznümüzle beraber güzellikleri  yudum yudum içmeyi öğreten insan. Herkese Hızır diye bakmamızı, bir sarhoşa bile  Efendi Hazretleri diyebilecek  o güzel gözle bakıp davranmamızı ve bize hayatı yaşamayı sevmeyi yerdeki kum tanesinden gök yüzündeki saman yoluna kadar bütün zerreleri sevmemizi  öğütleyen Sabri Babamız. Kimseye karşı kin nefret duymamamızı ne kadar yanlış da anlaşılsak yine de Allah’ım bu insanlar bilmiyor bilseler yapmazlar diyerek Peygamber Efendimizin ahlakıyla ahlaklanmamızı öğreten insan. Ömrünü bütün insanlığın iyiliği için gece gündüz uykusuz kalarak dua ederek geçiren, geleceğe ışık inşirah güzel insanların yetişmesinde yardımcı olma gayretinde bulunan ve onların gönlüne bir ok gibi sevgiyle saygıyla hoş görüyle giren, bir hatamızı bile yüzümüze vurmadan saygıyla bizleri kendine yaklaştıran Sabri Babamız... Hayatı, insanlığı, merhameti,  şefkati,  mutluluğu ve her anın bir inci dakikası olduğunu öğreten, bizlere yaşama sevici veren Değerli büyüğümüz Efendi Hz. Sabri Babamızı nasıl yüreğimizde yaşatmayalım, nasıl sevgimiz saygımız her yeni gün yeni filizlerle yeşermesin ve güller açmasın.

Bahçemize bir gül ağacı dikelim güzel niyetlerle, zamanı gelince onun gül açmasına kim engel olabilir. Bunu düşünürsek bizlere çoook incelik edep düşüyor. “Edep öyle bir taç ki onu başına tak da istediğin yere git” buyurur kitaplarımızda. Güzel Allah’ım şu güzel misafirliğimizi sevgi saygı hoşgörü dolu birlik beraberlik kardeşlik sevinciyle geçirmemizi nasip etsin. Bizlere güzel düşünerek güzel artılar kazanarak ömrümüzün sonuna kadar Efendi Hz. Sabri Hocam gibi bu yiyecek, bu içecek dünyanı en güzel yiyeceği, içeceği  diyerek her gördüğümüz kimse için belki de bu insan Peygamberimizin yakını dünyanın en güzel insanı diyerek bakmamızı nasip etsin. Ve çok değerli büyüğümüz mürşidimiz Hocamız, Babamız gibi Hak’ka göçmemizi Rabbim nasip etsin cümlemize,  bizlere de amin.

Rabbim, Efendi Hz. Sabri Babamızın yattığı yer nuru ala nur olsun. Hocamıza, yakınlarına selam olsun amin.