.
Merhaba sevgili gönül dostlarım.
"İnsanları güzelliğe kültüre götüren ruh olgunluğuna çektiği çileler, ıstıraplar, imtihanlardır öyle kitap okumakla falan olacak iş değil" buyuruyor rahmetli Hocam bir de önemli olan hayat kitabını okumaktır der. Bizlere ne güzel mesajlar bırakıyor, içimize su serpiyor. Sabri Babam bizlere "Sabredin, sabırla demir altın olur." demek istiyor kitaplarımızda yine. Demek ki biz güzel insanları ruh olgunluğuna götüren çektiğimiz çileler ıstıraplar oluyor ve imtihanlara sabrederken de kâinat kitabını okumak gerekiyor. Tefekkürle şükürle sabırla şükürle kanaatle kâinat kitabına yaklaşırken kendimize yaklaşıyoruz. İşte o zaman hayat rengârenk oluyor.
Akşamleyin bir yakınım telefonla aradı internetteki yazılarınızı Sabri Babanın mesajlarını okudum sanki beni anlatıyordu içimi rahatlattı dedi. İş yerimde tatsızlık yaşadım demek ki bağırıp çağırmakla bir şey hallolmuyor dedi. Biz acizde bak yapraklar bile birden dökülmüyor dedim. Akşam işimden eve gelirken yol boyu bahçedeki kayısı ağacını tefekkür ettim, nasıl sararmış, içimden Allah'ım bizleri de kemale erdiriver diye dua ettim dedim, bir güzel sohbet ettik çok şükür.
Biz güzel insanların da iyiliğine güzelliğine oluyor hatta imtihanlar Hocamın tabiriyle ruh olgunluğuna götürüyor bizi. Yıllar önceydi hizmet ettiğim apartmanın bahçesinde kayısı ağacı bir de büyük dut ağacı vardı o yıl hacca yazılmıştım. Kayısı ağacının yaprakları erken dökülüyordu bir tarafta da Allah'ım kayısı yaprağı olamadım ama inşallah dut yaprağı olurum diye dua ediyordum. Dut ağacını yapraklarını süpürürken iki yıl bekledik üçüncü yıl hac çıktı ve bir hanım kardeşimiz biz gelene kadar işlerime devam etti. Hacdan gelince dut ağacında hiç yaprak kalmamış, hanım kardeşimiz süpürmüştü ve şükrettim Allah'ım güzel Allah'ım dut yaprağı da oldum diye. Biz hayatı yaşamayı seversek her şey kolaylaşacak yeter ki kendimizden kurtulalım Hak'la meşgul olalım. Her an her dakika içimizde hep iyi niyetler olsun, bir gün yeşerir.
Bir Allah dostu anneyi ziyarete gitmiştim bana yoğrul, çok yoğrulan hamurun ekmeği güzel olur demişti. Üzerinde düşündüm çok yoğrulmaktan maksat sabret demek istemişti aslında. Eskiler ne güzel söylüyor sabreden derviş muradına ermiş diye. Sabır ne kadar Allah hal diliyle sabrı şükrü kanaati hoş görüyü tevzuyu yaşamayı nasip etsin âmin. Hocama yakınlarına selam olsun.