Çocuk eğitimi hakkında, yüzyıllardır birçok kimse, kendi bilgilerinden, görgülerinden, tecrübelerinden yola çıkarak, nice şeyler yazdılar, söylediler. İçlerinde doğrusu vardı, eğrisi vardı. Bunların çoğu insanı anlamamış, insana varamamış, insana ulaşamamış kimselerin görüşleri idi. İnsana gidemedikten sonra, onun eğitimi hakkında ortaya konulan görüşler ne dereceye kadar faydalı olabilir. Hele günümüzde eğitimci geçinen birtakım materyalist kimselerin düşüncelerine katılmak insan adına da, eğitim adına da bir cinayet olmaz mı?
Efendim diyorlar, çocuk yedi yaşına gelinceye kadar hiçbir şey göstermeyin, bir şey öğretmeyin, çocuk ne isterse onu yapsın. Yaksın, yıksın, kırsın, döksün, ne istiyorsa onu yapsın. Çocuğun şahsiyeti böyle teşekkül eder. Sakın ona ilişmeyin. Yarı aydın, çeyrek aydın birtakım insanlar, ne maksatla söylendiği henüz belli olmayan, bu eğitimci geçinen yaratıkların saçmalarına hatta cinayetlerine, kendilerini teslim ediyorlar, dediklerini aynen tutuyorlar. Ortaya ele avuca sığmayan bir it yavrusu çıktığı zaman da, bilgiç bilgiç başlarını sallayarak, ne yapalım efendim diyorlar, eğitimciler böyle istiyor. Bilmiyorum hayatta bundan daha büyük gaflet ne olabilir? Atalarımız boşuna mı söylemiş, insan yedisinde ne ise, yetmişinde de o olur. Modern pedagoji, insanın yedi yaşında iken karakterinin ana hatlarının ortaya çıktığını söylüyor. Ondan sonrası fotoğrafçının rötuşu gibi oluyor.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhu Şad Olsun