.
Kıymetli yavrum,
Gerçek mutluluğa erenler, gözün buğusundan gönlün kaynayışını sezenlerdir. Onlar hakiki bahar rüzgarı gibidirler. Gittikleri yere huzur, sükûn, güzellik götürürler. Allah her yerdedir. Onsuz boş mekân yoktur. Bize şahdamarımızdan daha yakındır. Kâinatta her zerre harekettedir. Her şeyde devamlı, intizamlı, ahenkli bir kaynaşma vardır. Kâinattaki bu intizamlı kaynaşmanın ismi tesbihattır. Her şey Hak’kı tesbih ediyor. Bu Allah’ın eseridir. Hürmeten yavaş konuşmak gerekir. Allah, yavaş sesle konuşanları sever. Gürültünün, bağırarak konuşmanın beyni rahatsız ettiği ilmen ispat edilmiştir. Fazla gürültülü müziği uzun süre dinleyenlerde, beyin hücreleri birer birer ölmektedir. Hak her yerde hazır ve nâzır olduğuna göre fazla yüksek sesin, en azından İslâm edebine ve inceliğine saygısızlık olduğu ortadadır. Kur’an-ı Kerim OKU diye, Mesnevî DİNLE diye başlıyor. Acaba hangi kitap KONUŞ diyor, konuş diye başlıyor. Günümüzde kimse kimseyi dinlemek istemiyor. Sormak lâzım, kaç kişinin söylenecek bir sözü var? Bu nefsin azgınlığından, tekme atmasından başka nedir? Unutmayalım, çok konuşanların, yüksek sesle bağıra bağıra konuşanların göğüsleri içindeki kalpleri hastadır. Allah şifâlar versin. Taze bir yumurta yanında kuvvetli çalan bir sirenden, yumurtanın beyazı otuz saniyede pişiyor. Düşünmek lâzım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhuna Fatihalarla... Hürmet ve Sevgiyle...