.
Merhaba sevgili gönül dostlarım.
“Ebu Hüreyre'ye sormuşlar. Yarın öleceğini bilsen ne yapardın? Mübarek sultan cevap vermiş: İlim öğrenirdim. Bir kimse neyi çok yaparsa onunla tanınır. Bilelim ki ağzımıza lüzumsuz bir lokma koyduğumuz zaman biraz sonra lüzumsuz bir söz çıkar. Âlimlerle oturanın ilmi ve takvası artar. Arif gönlünü Allaha bedenini de tümüyle halka hizmete verendir. Dünya bir dağa benzer nasıl seslenirsen öyle cevabını alırsın. Yaşama sanatı sabırla başlar. Sabıra dayanabilmek için güçlüklere katlanabilmek sanatıdır. Bu dünya darılma pazarı değil dayanma pazarıdır. Kâinatta en büyük hazine sahipleri, doğru düşünebilen doğruyu yaşayabilen insanlardır.” Buyurur Sabri Babamız Gönül Sohbetleri kitaplarımızda. Burada anladığımıza göre yarın Hakk’a göçeceğimizi bilsek yine de ilim öğrenmek ve öğrendiğimizi yaşamak önemli inşAllah Allah. Yine ağzımıza lüzumsuz bir lokma koyduğumuzda biraz sonra lüzumsuz söz çıkacağını buyuruyor Sabri Babam demek ki her kelimemize çok hem de çok dikkat etmeliyiz. Dün üst komşularımla kapıda da olsa görüştük bir bahaneyle, ikisi de maşallah dışarıdan üniversiteyi bitirdi. Şimdi sınava hazırlanıyorlar. Yalnız komşunun birisi hiç kafam almıyor içi bomboş diye söyleniyor. Hemen uyardım komşum sakın öyle söyleme. Ağzımızdan çıkan kelam vücut buluyor dedim. İnşAllah hep hayırlı söz çıkartırız ağzımızdan ya da susarız İnşallah. Allah. Arif gönlünü Allah’a, bedenini de tümüyle halka hizmete verendir. Burada biz güzel insanların gücümüzün yettiğince halka hizmet etmemizi ve gönlümüzde de hep Hak olmasını O'nu düşünmemizi O'nunla hareket etmememizi buyuruyor. Rabbimiz bizimle biz de onunla olduğumuzda muhakkak her an o an ne yapmamız gerekiyorsa düşünürüz ve Rabbimin izni ilahisiyle yapabiliriz. Yeter ki niyet edelim. Dünya dağa benzer nasıl seslenirsek öyle cevabı alırız buyurur Rahmetli Sabri Babam demek ki yaşantımızla düşüncemizle sözlerimizle nasıl hareket edersek ve aynısı bizlere dönüyor. Çok dikkatli yaşamamız, ince düşünmemiz ve yaşantımıza da güzellikler nasip olsun. Demek ki nasibimizi biz hazırlıyoruz. Bu güzel hayata nasıl davranırsak onunla hem hal olacağız. Yaşama sanatı sabırla başlar. Sabır dayanabilmek güçlüklere katlanabilmek sanatıdır. Demek ki biz yaşama sanatında ne kadar sabredersek o kadar güçlüklere katlanarak sanatı da yaşamış oluyoruz. Sabır olmadan da yaşama sanatında usta olamayız, sabır oluyor sabreden Allah la olur, Allah'la olan da güçlüklere dayanır, Rabbimle olan onunla güç bulur. Yaşama sanatında usta olur, her an nerede olursa olsun bir şey yapabilirim. Kendime güvenmeliyim, Rabbimle olmalıyım. Her olayda Hakk’ı görmeliyim işin başını değil sonunu bekleyim sabredeyim ki güzellikleri seyredeyim diye düşünür. Feraha erer ve sabırla aşılmadık dağ yoktur. Bazen cevabı erken gelebilir bazen yıllar sonra farkına varırsın şükredersin. Ama en iyisi teslim olup Hakk’a tevekkül edip beklemek. Beklemek, Hak hakikat için çok güzel sabrı şükrü kanaatı yaşamak. Şair ne güzel söylüyor
Bekleyin bekleyin durmaksızın bekleyin.
Unutulmuş bir aynada bir gün bütün sevgiler size dönecek.
“Bu dünya darılma pazarı değil dayanma pazarıdır. Kainatta en büyük hazine sahipleri doğruyu düşünebilen doğruyu görebilen doğruyu yaşayabilen insanlardır.” Buyurur, Sabri Babam.
Allah'ım idrakimizi açıversin. Doğruyu düşünebilen, doğruyu görebilen, doğruyu yaşayabilen kullarından eylesin. Cümlemizi bizleri de âmin. Sabri Babama yakınlarına selam olsun âmin.