Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Allah'a yaklaşmak çin bahaneler arayanlar, bulurlar.
Gönderen : "Bahçe"
Tarih : 12/15/2015 3:07:04 PM


.


Merhaba sevgili gönül dostlarım.


Sabri Babam Gönül sohbetleri kitaplarımızda buyurur: “Manevi güzelliklerden başka her şey azaptan ibarettir. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Ümitsizlik en büyük günahtır. En bunaldığınız zaman sorun kendinize Allah kuluna yetmez mi? Allah iman edenlerin velisidir. Onları karanlıktan aydınlığa çıkarır. İyi bilin ki Allah dostlarına korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.” Ne güzel bizlere mesajlar veriyor Sabri Babam, ne kadar Allah ile olursak o kadar O'na yaklaşacağız ve O’nunla olan hiç umudunu kesmez her zaman güzel şeyler düşünür güzel kelamlar çıkarır ağzından, bunu bilerek fark ederek yapar çünkü ona şah damarından yakın Rabbimiz var. Ondan olan umudunu kesmez ve madem ki umutsuzluk en büyük günah, biz de güzel insanlar inşAllah Allah hep umutvar oluruz, hem umudumuzu kesmeyip azaptan kurtulur,  hem de Rabbimize yaklaşırız. İyi düşünürsek bu kelamlar bizim bir ömrümüzü içine alıyor. Kendi adıma söylüyorum kendim de öğrenmeye çalışıyorum, çok şükür. Nefsimizi bir kenara koyar da o çocuğun inlemesini dinlemezsek biz bunu başarırız. Ama sürekli Hakk’a yakın hakla yakın olanlarla beraber olursak başlayabiliriz. Her an bizim zayıf yanımızı kollar nefis. Biz güzel insan bunu fark ettiğimizde hemen alarm başlar işte o zaman fark ederiz. Sabri Babam, “Fark edilmeyen bizim için yok demektir” derdi. Demek ki fark edebilmek ne kadar güzel. Bizi ışığa, aşka, sevgiliye götürür. Aşk kimde ise yücelik ondadır deriz o zaman. Sabri Baba’mın tabiriyle “Ey zaman geçme dur, öyle güzelsin ki” deriz. Ve günler ışıklı, bembeyaz deriz. İşte o zaman hayatımız renk dolu, şiir dolu bir ömür olur. Her an Hakk’la baş başa huzurda huzurla kalalım deriz inşAllah. Allah. Her işimiz Hakk’a yakınlıkla ve bir dakika bile uzak kalmamak suretiyle olur.


Evet, Rabbimizden ümidimizi kesmeyelim iyi ala ama biz Rabbime yakınlaşmak için neler yapıyoruz. O’na yaklaşmak için vesileler arıyor muyuz? Kur anı Kerim’de “Allah’a kaçın” buyurur. O’na yaklaşmak suretiyle bahaneler arayın buyuruyor. Aslında ne kadar kolay başarabilene. Bir kardeşe ilim öğrenirken gayret et yapacaksın daha iyiye gideceksin inanıyorum dediğimizde işte Allah’a yaklaşıyoruz. Sabırla şükürle kanaatle güzel düşüncelerle tefekkürle sevgiyle saygıyla selamla kelamla bir hatır sormayla merhabayla… İşte bunu uzat uzatabildiğin kadar, sonu Allah’a varır. Küçücük nüanslarla Rabbimize hem yaklaşırız hem de Allah korusun uzaklaşırız. İşte gizli hem aşikâr hayatın gizli sırları… Aynı insana bile öyle, düşün yakın olana Hakk’a hakikate yakın olanlara daha da çabuk yaklaşabiliyoruz. Evet, bütün insanlar kardeşiz ama bir de gönül kardeşliği, gönül yakınlığı var, önemli olan onu fark etmek. Gönüller yakın oldu mu hiç mi hiç ayrılık diye bir şey olmuyor. Sabri Baba’mın Hakk’a göçüşü bana bunu öğretti bunun farkına vardım demek ki. Ayrılık diye bir şey yokmuş. Geç de olsa onu fark ettim Sabri Baba’mla sürekli beraberiz çok şükür demek ki uzaklık ayrılık gönülden uzak oldu mu uzak oluyormuş. Bunu Sabri Baba’mın Hakk’a göçüşü fark ettirdi çok şükür, sonsuz şükürler olsun Rabbime. İşte biz Allah’a yakın olduk mu gam da ölüm de ayrılık da olmaz. Ve bunaldığımız zaman Rabbimiz var her şey var deriz ve Rabbimize yakın olan insan kardeşimizle irtibat haline geçeriz. Ve yine Rabbimin ikramıyla yardımıyla ilerleriz o vesileyle. Hani bir yolcu olur uzun bir yolculuk yapar. Sıcak bir hava bunaltıcı ve yol kenarında büyük bir ağaç bir gölgesi var. Bir de çeşme akıyor buz gibi, köylüler bilir, o çölde o sıcakta o gölge o zemzem gibi su nasıl güzel olur. Ve nasıl memnun olur, dinlenir yolcu ve yolunda daha da dinç kuvvetli bir şekilde devam eder, Hakk’la hakikatle olarak. İşte bizim de bu Hak yolunda giderken böyle Hak aşığıyla, Hak dostunun yardımıyla yolculuğumuz kolaylaşıyor tıpkı Rahmetli Sabri Babam gibi. Ne zaman dara geldik ne zaman çıkmazlara girdim Sabri Babam yetişti imdadıma bana üç kelime öğretti: “Yavrum Allah ile ol. Yavrum sükût et. Yavrum sükût olsun sana tevhit” dedi ve noktaladı... İşte bu anahtarlarla açılmadık kapı yok. Rabbim cümlemize nasip etsin âmin.


Önce Rabbime ve sonra Sabri Baba’mın ruhaniyetine teşekkür ederim. Bu siteyle ilgilenen kardeşlerden okuyanlardan Allah razı olsun. SABRİ BABAMA YAKINLARINA SELAM OLSUN. 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]