Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Allah'ım bize olayların hakikatini, anlattıklarını anlayabilmeyi nasip et.
Gönderen : "Bahçe"
Tarih : 12/18/2015 7:04:14 AM


.


 


Merhaba sevgili gönül dostlarım.


 


“Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Bazı insanlar ömür boyu gerçeklere sırtlarını dönüp yaşayacaklarsa buyursun yaşasınlar. Âşık Veysel onlar için Yumma gözün kör gibi der. Akıllı insanlar kendilerini bildikleri andan itibaren son nefesini verinceye kadar daima hadiselerden olup bitenlerden bir mana çıkaran kimselerdir. Allah bu idrak ve basireti bizlere de bütün kardeşlerimize de kazandırsın.” Buyuruyor Rahmetli Sabri Babam ve bizlere yine ne güzel düşündürücü mesajlar veriyor. Kendi adıma söylüyorum, Sabri Babam akıllı insanlardan bahsederken kendilerini bildikleri andan itibaren son nefesini verinceye kadar daima hadiselerden olup bitenlerden bir mana çıkaran insandır buyuruyor ve bize de böyle yapmamızı öğütlüyor Değerli Büyüğümüz. Ve Allah bu idrakimizi ve basiretimizi bize ve bütün kardeşlerimize kazandırsın buyuruyor çok şükür. Basiret sahibi olup doğruları görmemizi cümlemize de bizlere de nasip ediversin âmin. Demek ki her gün her an her dakika ne gibi gerçeklerle karşılaşıyoruz. Eğer idrakimiz açıksa neler göreceğiz günlük hayatımızda. Âşık Veysel ne güzel ses veriyor bizlere. Yumma gözün kör gibi derken neler demek istiyor: Gözünüzü, gönlünüzü, idrakinizi açın demek istiyor. İdrak, sabrı, şükrü, kanaati olanlara gidermiş, bunu Gönül Sohbetleri  Kitaplarımızda Sabri Babam buyuruyor çok şükür. Ne kadar gerçekler açılıyor her gün. Rabbim yaşamayı nasip etsin farkındalığımız artırsın inşallah. Allah.


 


Yaşadığım hikâyeyi paylaşmak istedim. Dün ekmek aldım eve gelirken. Bahçede komşumuz hacı annemle hacı amcam oturuyorlardı. İkisinin de yaşları sekseni geçmiş, nur yüzlüler. Selam verip hatırlarını sordum güneşli havayı görünce çıkmışlar bahçeye. Hacı annem yeşil soğan çekti canım şimdi, şurada olsa yerdik dedi. Hacı amcam bahçenin arka tarafından elinde bastonla gitti, getirdi. Sadece ceviz büyüklüğünde yeşil dallarıyla soğanı getirdi, şişede su vardı, onunla yıkadı hacı anneme sundu saygıyla. Biz aciz de hemen poşetten taze ekmek verdim, nasıl tatlı yedi. Ve Hacı amcaya teşekkür etti saygıyla, sevgiyle. Onların sevgisine ilgisine hayran oldum. Ve Hacı Annem yavrum yaşlandın mı çocuk gibi canın çekiyor dedi. Hacı anneme sizlere çocukluk gelmedi daha aklınız başınızda dedim. Bir güzel sohbet ettik hacı annem “Yavrum gururlu olmayacaksın Allah gururluyu sevmez” dedi. Bu yaşadığım incelik dünden beri düşündürdü. “Bana ne…” demedi Hacı amca, o haliyle hanımının isteğini getirdi bahçeden. Buradaki görünen bir soğan getirme değil, sevgilerinin ispatı. Bana Rabbim gösterdi, yaşamak ne kadar basit aslında: Sevgi saygı hoş hoşgörü oldu mu gerisi geliyor. Allah gençlerimize, bizlere de evliliklerimizi de sevgiyle saygıyla inceliklerle süslemeyi nasip etsin âmin. Sevgi, samimi sevginin açamayacağı kapı yok yeter ki sevgiliyle sevgiler beraber gitsin.


Sabri Babama ziyarete gittiğimde sormuştum. Babacığım kadında da erkekte de Allah aşkı olacak mı yoksa o evlilikte mutluluk olmaz mı? Demiştim. Cevap vermişti: “Olmaz, birinde olur da öbüründe olmaz ise o evlilik yürümez, mutlu da olunmaz.” Demişti Sabri Babam. Boşuna demiyor Yunus “Aşk kimde ise yücelik ondadır.” diye.


 


Rabbim her olaydan mana çıkarmamızı nasip etsin. Sabri Babama yakınlarına selam olsun âmin. 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]