Sayın Leyla Fetihi,

18.2.2007 tarihli mailinizi aldım. Efendim, mailinizden öğretmen olduğunuz anlaşılıyor. Ne güzel. Benim rahmetli annem de öğretmendi. Öğretmenlik bence dünyadaki bütün mesleklerin en güzeli, en yücesi. Siz Peygamber postunda oturuyorsunuz. Karşınızda pırıl pırıl insanlar. Onların herbirinde ayrı bir yetenek, ayrı bir güzellik var. Kimi yarının bilim adamı, kimi sanatkarı, kimi mutasavvıfı, kimi devlet adamı. Hep sizin işleminize bağlı onların filizlenmesi. İnsan düşününce ürperiyor.

Efendim, insanın öfkelenmesi bazı özel durumlar hariç genellikle onun nefsaniyetinin şaha kalkmasıdır. Nefis, hep pohpohlanmak ister, alkış ister, yağcılık ister. Bunların aksini görünce tepesi atar. Zaten insan acaba bu söylenen sözde bir hakikat payı var mı, bu sözler benim iyiliğim için mi söylenmiş diye sorup araştırdığı zaman ortada pek öfke kalmaz. Ortalık kendiliğinden sütliman olur. Bu özel durumlar nelerdir? Bizim inanışımıza özellikle Peygamberimize yapılan hakaretler, vatanımıza, bayrağımıza yapılan saldırılar, bir de ailemize ve kendimize karşı takınılan, objektif olmayan yanlış tavırlar. Mesela şerefsiz bir Danimarka’lının, kainatın en güzel, en büyük, en yüce insanı Peygamber Efendimizin, çok çirkin bir şekilde, alçakça, namussuzca, rezilce bir şekilde karikatürünün yapması ve bunun bazı Avrupa gazeteleri tarafından yayınlanması. Bunlar kanı bozuk, sütü bozuk, piç, şerefsiz, alçak, namussuz, rezil insanlardır. Bunları görüp, işitip de öfkelenmeyen aynı rezillikte içleri lağımlaşmış namussuzlardır. Allah hepsinin belasını versin. Peygamberimize yapılan saldırı dünyadaki işlenmiş ve işlenecek günahların en büyüğüdür. Çünkü Peygamber Efendimiz bütün kainata nur olarak gönderildi. Peygamberimize dil uzatan bütün insanlığın en büyük katilidir.

Kıymetli yavrum bilmem aradaki ölçüyü anlatabildim mi? Bayrak, vatan, şehitlerimizin kanı bahis konusu olduğu zaman, onlara bir tecavüz halinde sessiz kalanlar, bana ne diyenler, öfkelenmeyenler rezil insanlardır. Onlar her türlü belaya müstehaktırlar. Allah cümlemizi son nefesimize kadar gereken yerlerde öfkelenmekten, gerekmeyen yerlerde kendimize hakim olmaktan uzak tutmasın.

Kıymetli yavrum, sevgili öğretmenim, yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :