.
"Bir gün yeni evliydik. Rana Hanım dedi ki “Sabri, sen hep tasavvuf kitapları okuyor, manevi büyüklerle tanışıyor, onların sohbetlerine devam ediyorsun. Bunlar sana neler katıyor?” hiç sesimi çıkarmadım. Bir gün annemleri ziyarete gitmiştik. Bir tepeye çıkıyorduk. Biraz çıkınca sordum: “Ne görüyorsun Rana?” dedim. “Bazı evleri, ağaçları görüyorum.” dedi. Biraz daha çıktık, yine sordum. Bu sefer bazı evlerin çatılarını, bazı ara yolları görüyorum” dedi. Biraz daha çıktık, yine sordum. Bu defa “Bütün Ankara’yı görüyorum” dedi. Ben de dedim ki: “İşte, Rana, tasavvufun, mânevi büyüklerin, onların sohbetlerinin insana kazandırdıkları da böyledir. Olaylara, insanlara daha geniş bir perspektiften bakmamızı, onları tanımamızı sağlar.”
Değerli Hocam, Sabri Tandoğan Efendi Hz.lerinin ve Rânâ Sultan'ın Aziz hatıraları önünde saygı, sevgi ve hiç bitmeyecek olan muhabbetle eğiliyor, ruhlarına Fatihalar, Yasinler yolluyorum.