.

Efendim,

Bir genç izleyicinizim. Annem ikinci evlilik yapmak istiyor, babam on yıl önce vefat etmişti. Yeni baba adayı en azından ilgili birisi ama yine de kardesimle kabullenemiyoruz. Bu konuda bize ne önerirsiniz.

Hicran Yılmazer

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Hicran Yılmazer,

1.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, ben olaya biraz farklı bakıyorum. Belki bana kızacaksınız, ama düşüncelerimi olduğu gibi aktarmaya kendimi mecbur hissediyorum. Eğer annenizin evleneceği insan kaba saba, kültürsüz, görgüsüz, eşeğin biriyse itirazınızda yerden göğe kadar haklısınız. Ama efendi bir insansa, zarif, ince bir insansa annenizin mutluluğuna engel olmaya hakkınız olduğunu sanmıyorum. Aslında benim için hayatta en önemli olay hangi yaşta, hangi sosyal ve ekonomik statüde olursa olsun, hangi cinse mensup olursa olsun o insanın sevmesi ve sevilmesidir. Hayatta bundan daha önemli birşey göremiyorum. Sevmek ve sevilmek benim için kutsal kelimeler. Telaffuzu bile beni heyecanlandırıyor, ürpertiyor. Annenizin de bir insan olarak sevmeyi ve sevilmeyi istemek en doğal hakkı değil mi? Bu hakkı onun elinden almanıza gönlüm razı olmuyor. Yarın sizler evlenip gideceksiniz, geçimdi, meslek problemleriydi, işti, güçtü derken annenizin yalnızlığı, kimsesizliği, çaresizliği kimsenin aklına gelmeyecek. Hele akşam olunca o yalnızlık insanın omuzlarına nasıl çöküyor, nasıl onu yıpratıyor, bunu hiç aklınıza getirdiniz mi? İnsanın öyle anları oluyor ki, öyle darlıyor, öyle bunalıyor ki başını koyup hıçkıra hıçkıra ağlayacağı bir omuz arıyor. Siz o anda belki o saçma sapan bir televizyon dizisinin önünde kendinizden geçmiş, hayatınızı yaşayacaksınız.

Rahmetli annemin bir türküsü vardı:

“Anam, babam sağ olsun

El kızı baldan tatlı”

derdi. Bu yerine göre bazan el kızı, bazan el oğlu oluyor. İşte yavrum, tabi karar sizin. Şöyle yapın, böyle yapın demek benim haddim değil. Ama sorduğunuz için söylüyorum. Lütfen karar verirken bu hususları da göz önünde bulundurun. Sevilmek isteyen, okşanmak isteyen bir insana dönüp de hayır, senin bunlara hakkın yok, sen yalnız çile çekmekle yükümlüsün demek de ne dereceye kadar insafla bağdaşır? Kararı takdirlerine bırakıyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan Efendi Hz.