Sayın Hakan Doğan,
20.2.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, okurkenki teleffuz farklılıkları günlük dilde de vardır. Bazan yazar ama farklı okuruz. Mesela
“Ben okula gideceğim”
Türkçeyi güzel kullanan tiyatro sanatkarlarına, hatiplere, edebiyatçılara, öğretim üyelerine dikkat edin “gi-de-ce-ğim” şeklinde söylemez “gidicem” şeklinde söylerler. Şimdi bunu teaffuz ettiğimiz gibi yazsak, sağdan soldan “Aaa, adama bak, daha gideceğim diye yazmasını bilmiyor” derler, bir kısmı alay eder.
Değerli yavrum, olay bir telaffuz meselesi. Lütfen aklınızı takmayın. Bunlar önemli değil. Önemli olan öze varmak, derinliklere inmek, onu yaşamak, o ürpertiyi duyabilmektir. Mesela ben “şeytanir” diye telaffuz ederim, “veladdallin” derim. Çünkü çocukluğumdan beri manevi büyüklerimden böyle işittim, böyle gördüm. O birtek besmele kelimesinin inceliklerini kavrayabilsek okyanuslar çıkar, titreriz, kendimizden geçeriz. Mesela, canınız birşeye sıkıldı, üzüldünüz, incindiniz, kırıldınız. Bir köşeye çekildiniz, ellerinizi dizlerinizin üstüne koyup ve kendi işitebileceğiniz yavaş, tatlı ve yumuşak bir sesle Besmeleyi bir süre tekrarlayın. Bir süre sonra göreceksiniz sıkıntılarınız şarkılar gibi uçup gidecek. Bir ferahlık, bir rahatlık hissedeceksiniz. Burada aklınız rakama takılmasın. İçinizden geldiği gibi bir süre söyleyin.
Sevgili yavrum, kıymetli maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önemli olan şekil değil özdür, öze doğru gidelim Yazan Hakan Doğan
Cvp: Önemli olan şekil değil özdür, öze doğru gidelim Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Cvp: Önemli olan şekil değil özdür, öze doğru gidelim Yazan Hakan Doğan; 2/21/2007 9:20:44 PM