.
Kıymetli yavrum,
Şükür, görülen nimete karşı kadirşinaslıktır. Şükür bütün mahlûkata haberi olsun olmasın Allah tarafından öğretilmiştir. Yağmurla beraber yaprakların ve çiçeklerin pırıl pırıl olması, su içen kuşun kuyruğunu sallaması, karnı doyan bir insanın tebessüm ederek oh demesi şükürdür. Ama kimi bilerek yapar, kimi bilmeyerek... Herhalde insan olarak yaratılana düşen her an, her vesile ile şükür içinde olmaktır. Ne yaparsak yapalım, yine de Rabbimizin verdiği nimetlere tam şükür etmiş olamayız. İnsanoğlu gerek Allah’a, gerek yapılan iyiliklere vesile olan insanlara teşekkür etmesini bilmelidir. Teşekkür kelimesinde insana huzur veren, mutluluk veren, kelimelerle izahı mümkün olmayan bir sır vardır. Bir ruh hekimini tanıdım. Gelen hastalarına, günde yüz kere teşekkür edecek vesileler bulun, içten, yürekten teşekkür edin diyordu. Konuştuk, sohbet ettik. Sebebini sordum. Bunu yapabilen bütün hastalarında gözle görülür bir iyilik müşahede ettiğini söyledi. Bir insana teşekkür etmek, sizin vasıta olmanız dolayısıyla sizin kanalınızdan Allah’a şükrederim demektir. Bunun ecri de sizin olsun demektir. İnsanda tecelli eden iyiliklerin ve güzelliklerin hepsinin aslını, nereden geldiğini bilmek, öğrenmek durumundayız.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Nur Ol Sevgili Büyüğümüz