.
Kiymetli büyügüm,
Cumaniz mübarek olsun Efendim, evimi temizlemiştim ertesi günde evimde Kuran okunacakti sabah namaza kalktigimda oturma odasindaki saatin çalismadigini görünce üzülmüstüm kendi kendime saate bakarak saatte durdu insanlar burda oturacak vakti ögrenmek istediklerinde saatte bakacaklar diye içimden geçirdim on dakika sonra saatin çalistigini görünce çok sasirmistim fakat iki saat çalisan saat tekrar durmustu sen bana çalis diyorsun ama ben hastayim fazla çalisamam der gibi bana cevap verdi sizden ögrendigim esyalar da canlidir sözünü hatirlatti ayrica bir de evin erkegi eve girince duvardaki saat çalismali demistiniz bu nasil olacak ki demistim buna da bir cevap olmus oldu. Bana heyecan veren bu olayi sizlerle paylasmak isitedim Allaha emanet olun
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Kübra Hanım,
Kıymetli yavrum, mana yolunda yürümek önce eşya ile yakın temas kurmakla başlar. Biz, eşyayı eşya olarak gördükçe bir adım ilerleyemeyiz. Yaptığımız ibadetler de bir ritüel olmaktan öteye gidemez. şimdi diyeceksin ki eşya ile ilişkiler neden bu kadar önemli? Önemli, çünkü her zerreden zikreden Allah’tır. Bunu sadece sözle tekrarlamak yetmez. Sadece kendimizi aldatmış ve uyutmuş oluruz. Önemli olan eşya ile sevgiye, saygıya, huşuya dayanan güzel bir ilişki kurabilmek. Ben, bazan bulaşık yıkarken öyle heyecanlanırım ki yıkadığım bardakları, tabakları saygıyla yüzüme götürür, onları öperim. Yanaklarıma götürür, “çik to çik” yaparım. Yani “yanak yanağa”. Bazan gardırobumu açar, onları okşar, öper, aşk sözleri söylerim. İsteyen bana deli desin. Umurumda bile değil. Kim ne derse desin. Şu anda sırtımda açık kahverengi minicik kareli bir ceketim var. Yirmi beş yıldır giyiyorum. Görenler, “Yeni elbisen ne güzel olmuş” diyorlar. Herşey onun gibi yavrum. Kitaplarım, defterlerim, hele kalemlerim benim aşık olduğum nesneler. Onları da zaman zaman öper, okşarım. Ben, eşya ile insan arasında bir aşk bağı kurulmadıkça insanların manen tekamül edeceğine inanmıyorum. Tabi aynı şeyi hayvanlar ve bitkiler için de düşünüyorum. Yıllar önce Danıştay lojmanında otururken, rahmetli Rana, “Sabri” dedi, “banyoda bir hamam böceği gördüm, lütfen onu uzaklaştır.”çok rahatsız oldum” dedi. Ne yapabilirdim, elimden ne gelirdi. Banyoya gittim, kapıdan seslendim, “Sevgili hamamböceği,” dedim, “lütfen buradan uzaklaş. Rana Sultan rahatsız oluyor. Senden çok rica ediyorum.” Bir daha ne Rana ne ben onu görmedik. Ne oldu ben de bilmiyorum. Ama böyle yavrum. Hayatta önemli olan bütün varlıkla sevgiye, saygıya dayanan güzel bir ilişki kurabilmek. İnsanlarla, hayvanlarla, bitkilerle, eşya ve cemadatla ilişkimizi bir edep, incelik, zarafet ve saygı içinde sürdürebilmek. Bunu yapabilenler ne güzel insanlardır. Allah onlardan arzı olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Sevgili Büyüğümüze Hürmet, Sevgi ve Dua ile...