Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Gerçek akrabalık birbirinin derdiye canı gönülden dertlenmekledir.
Gönderen : Müzeyyen
Tarih : 6/9/2016 9:48:15 AM


.


"En kalbi dua ve selâmlarımla kardeşlerim..."


Hz .Mevlânâ'mız : " Aşkın derdi artırdığı yerde, ne Ebû Hanife ders verebilir ne de Şafi " buyurmuşlardır. Aşk en büyük hocadır. Aşık kimse aşk mahallesinde ne derse ağzından AŞK kokusu çıkar.


Kalk Aşık , kalk ! acele et biraz ; Bak su sesi geliyor sense susuzsun ve uyuyorsun ! 


Aşksız gönüle sahip olan, padişah bile olsa , mezara gömülmüş ölüden başka bir şey değildir.


Önce ki yazımızda Kur'an sevdalısı hanımdan bahsetmiştik. Geçen sene sevinçle geldi eşi evde mukabele okutmasına izin vermişti, ne de olsa kalpler Allah'ın tasarrufundaydı. İnsanlar inanamadı fakat ben pek şaşırmadım ALLAH (C:C) isterse neler olmazdı her şey bir imtihandı. Fakire okumasını teklif etti. Nasıl hayır diyebilirdim ki, Hem Ayet-i Kerimelerin anlamlarından Yunus'tan,  Mevlânâ'mızdan Onların ab-ı hayat sözlerinden de bahsederim diye düşündüm,  kısa da olsa ,bu davranışım , bazılarının hoşuna gitti bazıları ise vaktimiz yok sadece Kur'an okunsun diye engel oldular. Sonra böyle vaktimiz yok diyen hanımları Mukabele bitince dışarda, oturup çene çalarken gördüm. Nasip diyerek kızmadım takdirdir diyerek kabul ettim. Fudayl bin İyâd hazretleri:  "Kulun azameti ilâhiye karşısındaki korku ve saygısı ilâhi marifetten nasibi kadardır. "


İnsanların, Ramazan ayı girmeden  harıl harıl mukabele  aradıklarına şahit olursunuz keşke bu arayışları Rabbim bana Kitabında ne diyor mesajları nelerdir diye de merak etselerdi ne kadar güzel olurdu.


Sevdiğimiz bir alt komşumuz vardı bir süre sonra taşınmak zorunda kaldılar. Taşındıktan bir süre sonra çocuklarının arka arkaya hasta olması, akabinde kendisinin de hasta olması onu çok etkilemiş pisikolojisi bozulmuş ,derinden sarsılmıştı.  Komşularla toplanıp kendisini ziyarete gittik, yolda giderken bir takvim yaprağı buldum üzerinde bir Ayet-i Kerime vardı:


"Allah adaleti, iyiliği, yakınlara yardımı emreder. Hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı men eder." ( Nahl /90)


Evimize döndükten sonra komşudan telefon geldi teşekkür ediyor,  ziyaretin kendisine iyi geldiğini söylüyordu, kendisini ziyarete, tekrar gitmemi ama bu sefer yalnız  olmamı rica ediyordu. Bir iki gün sonra tekrar evden çıktım yine bir takvim yaprağı buldum çiğnenmesin diye yerden aldım üzerini okudum yine aynı Ayet-i Kerime yazıyordu. Demek ki yakınlardan maksat akrabalar değil tanıdığımız herkesti. Çoğu meallerde ise "akrabaya yardımı emreder " diye geçmektedir. Hatta aynı şehirde ülkede bile olmasak telefonla mesajla da olsa onun derdine ortak olmalı teselli de bulunmalıydık. Rabbimiz bizleri kardeş ilan etmişti ve Duayla da olsa yardımı küçümsememeli  idik...


İlâhi takdir neticesinde karşımıza kader olarak çıkan insanlar da yakınlarımızdan sayılıyordu .Rabbime hamd ve teşekkürler ettim.


 


Fudayl Bin İyâd Hazretlerinin yanında birisini öyle methederler ki, nefsine sözünü geçiriyor"   bu güne kadar, helva bile yememiştir"  derler.


Mübarek duruma müdahalede eder :


 "Ağzına helva koymamak büyüklük müdür? Siz  O kişinim akrabasını,  çevresini , gözetip gözetmediğine ; öfkesine hakim olup, olamadığına ; dullara, yetimlere, komşularına nasıl davrandığına ; arkadaşlarına ve din kardeşlerine karşı gösterdiği tutumuna ve edebine bakın ...! Hükmünüzü bunlara göre verin. "


İnsanın mahlukata, insana ve yaratılan her şeye karşı gösterdiği hürmet, değer ve insan sevgisi ilâhi rahmetten ve marifetten nasibi kadardır kardeşlerim.... Bu yolda karıncanın bile hukukuna riayet gerekir. Rabbim bizleri de  sevdiği razı olduğu makbul Kul nasıl oluyorsa öyle eylesin kötü huylarımızı takva ateşiyle hallu asan eylesin... 


" Hizmet ehli yüreğinin uzanabildiği herkesten kendisini mesul hisseder." ( O.N.T )


Mülk-i bekâdan gelmişem,


Fani cihanı neylerem


Ben dost cemâlin görmüşem 


Hûr-i  Cinanı neylerem...


 


İsmail'im Hakk yoluna


Canımı kurban eylerem


Çünkü bu can kurban imiş


Koçu kurbanı neylerem.


 


İbrahim'im Cebrail'e 


Hiç ihtiyacım kalmadı


Muhammedim, dosta giden


Ben tercümanı neylerem.


 


Aşık Yunus maşukuna,


Vuslat bukunca mest olur


Ben şişeyi çaldım taşa,


Namusu arı neylerem..


( YUNUS EMRE HZ. )


 Burada ki arı namusu neylerim sözü "Ben insanların dedikodusundan sıkılmam, özgür birisiyim Hakk'tan gayrı kimseden bir şey istemem kimseye mihnet etmem Beni iyi ya da kötü bilmişler bu yolda önemi yok benim tüm gayretlerim Hak içindir. İnsanların kınamasından beni anlayamayışından ötürü elem duymam. ) 


İnsanlar ne der putu diye bir put var içimizde Onlar ise bu puttan beridir.


VESSELÂM..


Müzeyyen Cihangiroğlu


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]