Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cennet nerede, nasıl bir yer?
Gönderen : Fatmagül
Tarih : 6/14/2016 7:34:38 AM


.


Saygıların ve sevgilerin en sonsuzu ile merhaba...


Vakit gece yarısına doğru ilerliyor. Evlerin ışıkları tek tek sönüyor. Dışarıdan araba sesleri daha seyrek işitiliyor. Geçen yıllar bu mevsimde ve bu saatte sokaktan bozacı geçerdi. Boozaa bozzz..diye seslenirdi. çok hoşuma giderdi ses. Sanki bizi düşünen biri varmış gibi gelirdi. Garip ama hoş bir duygu sarardı benliğimi.Her gece o sesi beklerdim. Boozaa bozz diyen...


Hoyrattır bu akşam üstüler daima.


Gün saltanatıyla gittimi bir defa,


Yalnızlığımızla doldurup her yeri,


Bir renk çığlığı içinde bahçemizden;


Çıkarır bir el bohçamızdan,


Lavanta çiçeği kokan kederleri..


Hoyrattır bu akşam üstüler daima..



Gece bekçisi düdüğünü öttürüyor.Korkmayın ben varım. sizi korurum, siz rahat rahat uyuyun diyor. İnsanın içini huzurla güvenle dolduruyor.


Benim memleketim yazın çok sıcak olurdu. Biz evimizin bahçesinde yatardık. Bazı geceler uykum kaçardı. Bir komşumuz vardı bize hırsız hikayeleri anlatırdı onlar gelirdi aklıma geceleyin. Ya hırsız gelirse diye korkardım. Tam o sırada işitilen bekçi düdüğü tüm korkularımı dağıtır içimi rahatlatırdı. En sevdiğim sesti o bekçi düdüğü. Her gece bana güven duygusu veren bekçi düdüğünün sesini beklerdim. Uyumuş olsam bile o sesi duyar gönülden teşekkür ederdim.


Bir an cennet geldi aklıma. Acaba nasıl bir yer diye düşündüm.Kendi deneyimlerimden yaşadıklarımdan yola cıkarak cennet bilincine ulaşmaya calıştım. Köşkler, billur akan ırmaklar,muhteşem saraylar mı... İlk akla gelen cennet tarifi. İyi ama bunlara sahip olan bircok insan mutlu bile değil ki..Cennet mutlu olunacak bir yer olmalı diye düşündüm. Peki ben ne zaman nasıl mutlu oluyorum? Sevdiklerimle birarada olunca ,içimde herkese sevgi saygı duyunca,insanların gönlünü alınca,işimi güzel yapınca,sevgi saygı görünce zarif bir  davranışla karsılasınca iyilik yapınca...Peki en cok sevdiklerimi neden seviyorum? Çünkü onlarda beni seviyor, saygı duyuyor,değer veriyorlar. Şu sonuca vardım ; sevginin, saygının, edebin, inceliğin, zarefetin yasandığı yerler cennet oluyor.



İnsan sevildiği, sayıldığı, kabul edildiği yere gidiyor. Pervane nasıl ışığa kosuyorsa insan da sevgiye saygıya koşuyor. Onu en cok kim seviyor saygı duyuyorsa onunla olmak istiyor. Her şey nasıl da sevgiye ram oluyor. İthamlar eleştiriler nasılda itici oluyor. Hayatın  sırrı bu mu acaba? Sizin dediğiniz gibi "yerdeki bir kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar her zerreyi askla heyecanla kucaklamak". İşte siz bunu basardığınız için yasadığınız için bizler pervane misali etrafınızda dolanıyoruz.


Şu suydu bu buydu ne önemi var? İnsanlar sevgi özlemi içinde saygı özlemi içinde... Hepsinden iyisi bir gönüle girmektir demiyor mu Yunus. "Gelin tanış olalım işi kolay kalalım sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz "demiyor mu..



Bizim sokakta her gün önünden gectiğim biryerde, 65 yaslarında bir bey tablolar satıyor. Duvar dibine seriyor resimlerini. Her gecişimde bakıyorum, satıcıya da selam veriyorum, hatır soruyorum. 1-2 derken benim gelişimi gözler oldu.Uzaktan görünce hemen ayağa kalkıyor,ceketini ilikliyor,ışıl ışıl bakan gözlerle hatırımı soruyor. Bir gün sordum işler nasıl satış oluyor mu diye.. Eh işte dedi cok şükür. Ben emekliyim burada sizin gibi insanları tanımak sohbet etmek benim için her şeyden öenmli paradan ziyade insanlarla birarada olmak için geliyorum. İş olsada olmasa da önemli değil. Bugün sizi gördüm sohbet ettik bu yeter bana dedi.


Meğer insanların bir sıcak merhabaya hatır sormaya ne çok ihtiyacı varmış..


Bir gün trene yetişmek  için acele ediyordum direkt gecmişim. Baktım arkamdan sesleniyor. Döndüm.. Aaa afedersiniz dalmışım sizi görmedim nasılsınız dedim, 1 dk.nızı rica edeceğim dedi döndü  cantasından birşey cıkardı "oğlum isviçreden çikolata getirdi sizede ikram etmek istedim"dedi sevgi, saygı ,edep içinde uzattı bana çikolatayı. Ben de cocuk gibi sevindim teşk.ettim kendisine... Bir yere gidince evden biraz erken cıkıyorum satıcı amcanın hatırı kalmasın diye... bir 5 dk ona ayırıyorum.



Efendim sevgi, saygı, dostluk paylaşımlarınızın artması dileğiyle ellerinizden öpüyorum...


FATMAGÜL






Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :


Sayın Fatmagül Hanım,


12.11.2006 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, çok değerli mailinden dolayı seni yürekten kutlarım. Maşaallah, genç yaşında hayatı, varoluşu, varoluş nedenimizi ne güzel özümlemişsin. O ressam şahıs ne güzel bir insan. İşte yavrum cennet ne köşk, ne huri. Cennet yaşanılan anın güzelliği. O anı sevgiyle, saygıyla, edep ve incelikle sonsuza dönüştürebilmek. Bu yemek yaparken olabilir, bulaşık yıkarken olabilir, pazarda alış veriş yaparken, namaz kılarken, secde ederken, bir şiir okurken, bir müzik dinlerken, bir insanla konuşurken olabilir. Ve o zaman o yaşanılan an ebediyyete dönüşebilir. Ve hafızaya renk dolu, ışık dolu, aşk dolu bir sayfa olarak bırakılabilir. Cennet, Allah’la beraber olunan anın içindeki sırdır. O an yaradanla beraber olmanın güzelliği yaşanır. Önemli olan adına ömür denilen şu kısacık zaman dilimi içinde her anı böyle sonsuzlaştırabilmektir. Bunu yapabilenlere ne mutlu. İnsanlar isteseler yaşadıkları hayat içinde cenneti bulabilirler. Velev ki o andaki bulunduğu mekan bir zindan bile olsa. Hazret-i Yusuf da öyle olmadı mı? Değerli yavrum, ben de senin yaşadığın hayat içinde her an Allah’la beraber olarak cennetin güzelliklerini içine sindirmeni diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Aziz Ruhu Şad Olsun


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]