.
Merhaba Efendim hürmetle ellerinizden öperim. Cümle dostlara saygılar.. Sevgiler...
Çarşamba Sohbetleri(02 02 2002)
”Her birimizin her günkü hayatı ilahi filme çekiliyor. Her birimiz kendi hayatımızın filmini oynuyoruz. Gönlümüz kağıt, fiillerimiz kalem.
Bazen o kadar güzel hayat yaşarız ki... Yaptığımız hatalar, kusurlar bilgisayar tarafından sıfırlanır. Ve o andan itibaren yeni doğmuş gibi oluruz.”
”Gören göz değil gönüldür. Görünenin arkasındaki görünmeyeni sezebilmek, algılayabilmek gönülle oluyor.”
”Duyarlığımızı nasıl geliştirelim;
Valeriye sormuşlar; Deha nedir? Deha dikkattir demiş.
Newton, elma nasıl düşüyor diye düşündü ve yer çekimi kanununu buldu.
Bizim kendimizde galiştirmemiz gereken ilk husus ”dikkat” olayıdır. Dikkat unsurunu nasıl geliştirelim? Her şeye dikkatli olmak için gayret edelim. Boş zamanlarımızda, resim çizelim. Model üzerinde resim yapmak, dikkat olayını çok geliştirir. Bir çay bardağını çizin. Elinize bir form vererek, çizmeye çalışın.
Japonlar için her şey önemli. Ne yaparsak yapalım onu en güzel yapalım...”
”İnsanların anlatamadıklarını da anlamaya çalışalım. Her an kendimizi aşmaya çalışalım. Hayat olayları birbirine bağlı.”
”Hayatla barışık olmak, mutluluğun anahtarıdır.”
”İnsanlar için, arada yalnız kalmak bir ihtiyaç. Herkes kendine göre bir yer bulabilir. Evinin bir köşesi olur. 24 saat insanlarla olursak, ruh hastası oluruz. En az günde 15 dakika kendi ruhumuzla baş başa olalım.”
”Karar vermek sanatını öğrenmezsek, hayatta sürekli kayıp içinde oluruz. Her şey an meselesi. Minicik olaylar çok büyük hadiseleri doğurabiliyor. Anında karar verebilmek, yerinde karar verebilmek çok önemli. Araya nefsaniyetimizi, egomuzu koymadan meselelere objektif olarak bakabilmeliyiz. Biz olaylara kendimizin dışında bakabilirsek, ancak o zaman doğruyu görebiliyoruz. Objektifi yakalayabiliyoruz. Onun dışında duygusallıktan kurtulamıyoruz. Duygunun yeri ayrı, düşüncenin yeri ayrı. Şekspir, Venedik Taciri adlı eserinde ”duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız" der.
Düşüncemize, duygumuzu karıştırmayalım. Hayatta en büyük hastalık, kararsızlıktır.”
”Sükunetini korursan, Allah'ın zırhı içine girersin.”
”Allah hayatın her alanında, cesur, yürekli olanı sever.”
”Bütün hayat faaliyet üzerine kurulmuş. Hayatta her şey hareket halinde. Biz, kafa, ruh, beden tembelliği yapınca, hayatın dışına çıkmış oluyoruz. Fizyolojide bir kanun var.; “işlemeyen uzuv dumura uğrar.”
Beyin hücreleri çok hassasmış. devamlı çalışmak istermiş. Bunlar olmayınca, beyin hücreleri ölmeye başlıyor. Onun için, fikren, bedenen, ruhen, devamlı çalışmak gerekir. Daimi bir hareket içinde olalım. Son nefese kadar...”
SABRİ TANDOĞAN EFENDİ HZ
AZİZ RUHLARI ŞAD OLSUN
Hayırlarla, sağlıcakla kalın efendim...
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Gönül Dostu,
Kıymetli yavrum, yine bizi bahçenden güzel güller koklatıyorsun. Çok teşekkür ederiz. Himmetin var olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Makamı Âli Olsun