Konu : Gerçek kahramanlar.
Gönderen :
İlknur
Tarih :
6/18/2016 12:34:14 PM
.
Merhaba Sabri amca; esinizle yasamis oldugunuz büyük sevgiyi okurken gözüm yasardi; böyle güzel sevgiler yasamak varken neden insanlar birbirleriyle didisir, tartisir! Sevmekle insan ne güzel yerlere gelip kendi kendisini ne güzel egitebilir isterse. Bilseler ki veren el alan elden üstün, herhalde herkes sadece karsilik beklemeden yalniz sevgi vermeye çalisirdi etrafindaki her insana, herseye. Insan olaninin bu gösterilen sevgiye karsilik vermemesi için tas olmasi gerek herhalde ama insan kalbi okadar hassas, okadar ince ki kendisine sunulan sevgiyi insan olanin geri çevirmeyecegine inaniyorum ben; ancak nefsiyle yasayan, nefisinin esiri olmus insan kendisine uzatilan sevgi dolu bir eli geriçevirebilir; Allah hepimizin nefsimizi kontrol altina alabilenlerden olmamizi ve herkese karsi karsilik beklemeden sevgi gösterenlerden olmamizi nasip etsin insallah.
Bu sabah servis beklerken oturup çay içtigim yerde basinda esarbiyla ara sira gördügüm o yasli teyzeyi gördüm yine; elinde kovasiyla apartmandan çikti, kafami bir çevirdim kapi sesini duyunca; yüzünde tatli, sicacik bir gülümsemeyle o yasli teyze... Göz göze geldik, gülümsedim ve bana “günaydin canim, nasilsin” dedi yumusacik, sevgi dolu bir ses tonu ve insanlarda nadir gördügüm içten, çok samimi bir gülümsemeyle; o an nasil mutlu oldum ve ona ayni samimiyet ve içtenlikle “günaydin, çok tesekkür ederim, siz nasilsiniz” diye karsilik verdim. Sonra gitti teyze elinde kovasiyla. Çay içtigim dükkanin sahibi bana dönerek “tanisiyor musunuz teyzeyle” dedi, “evet” dedim, “burada karsilastikça günaydinlasiyoruz” dedim. Sanirim bu apartmanda oturuyor” dedim, dükkan sahibi” hayir” dedi, “buraya haftanin bir kaç günü apartmani temizlige geliyor; hayat mücadelesi, ekmek parasi iste” dedi. “çok iyi bir insan” dedi. O an düsündüm; yüzüne baktiginiz zaman o teyzenin, o kadar pozitif bir elektirik veriyor ki size ve yüzü ne zaman görsem hep gülüyor, insan zanneder ki hiç derdi yok, oysa kimbilir ne sikintilari var teyzenin ama o içi sevgi dolu oldugu ve bu sevgiyi her an disari ve insanlara yansittigi için ne kadar mutlu ve huzurlu görünüyor. Allah hepimizin böyle olmamizi nasip etsin insallah. Iste böyle Sabri amca. O teyzeyi ne zaman görsem içim tarif edilemez bir huzurla doluyor sanki; ondaki huzur bana da yansiyor. Bu sabah kendisini görünce hissettiklerimi yazmak istedim. Sevgi ve saygilarin en güzeliyle ellerinizden öpüyor, güzel bir gün geçirmenizi diliyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, kendine bir dünya kurabilen insanlar ne mutlu, ne güzel, ne yüce kimseler. Ankara’da da öyle bir kimse var. Sık sık bana telefon eder. Sesinde sadece pozitif elektrik var. İçi sevgiyle dolu. Liseye giden bir oğlu var. Onu okutabilmek için kapıcısı olmayan bazı apartmanların temizliğini yapıyor, merdivenlerini yıkıyor. Ama içi öyle güzelliklerle dolu ki ne yapar eder benim konferanslarıma gelir. Yüzünde hep o huzur veren tebessüm. Her an o tebessüm bütün dünyayı dolaşmaya hazır. Önemli olan insanın kendi dünyasını kurması değil mi? On yedi memleket çocuğu hayatının baharında canlarını verirken bir komutanımız golf oynuyordu. Acaba kim büyük insan? Masraf olur diye memleket çocukları, fakir fukaranın evladı dağın başında bir tekmede yıkılacak sözümona karakollarda ölmek için sıralarını beklerken biz bazı kimselere milyarlar vererek arabalar alıyorduk. Ne diyelim, hayat bu. Ne insanlar var. Akşama yiyecek ekmeği yok. Ama yine çok şükür diyor. Sabrın ve kanaatin en güzel destanını yazıyor. İşte sevgili yavrum, benim için asıl kahramanlar, asıl büyük insanlar onlar. İlkokuldaydım. Annemle beraber radyodan bir piyes dinliyorduk. Bir kadın hastalanıyor, kan kusmaya başlıyor. Veremin son devresi. O zaman başında şefkatle, ihtimamla kendisini bekleyen kocasından kan tükürmek için bir kap istiyor. Benim çocukluğumda kenarları mavi biyeli bembeyaz emaye kaplar vardı. Kocası getiriyor, kadın tükürüyor. Sonra sevgi, saygı ve incelikle eşine bakarak “Beyaz zemin üzerinde kırmızı renk ne güzl bir kompozisyon çiziyor” diyor. Aradan altmış beş yıl geçti. Ama o kadının yürekliliğini unutamadım. Aman Yarabbi, ne muhteşem bir insandı o... Son günlerini yaşarken bile yine estetik duygularından vazgeçmiyor, hayat karşısında bedbin, yılgın, karamsar olmuyordu. Bana bir ömür boyu bu piyes ışık tuttu. İşte yavrum, hayatın hakiki kahramanları, eli öpülecek insanları onlar. Ölenler nur içinde yatsınlar. Kalanlara Allah sağlık, selamet ve huzur versin.
Sana sevgi dolu, huzur ve mutluluk dolu güzel günler diliyorum...
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla
|